YASAMA
I. Yasama Organı
A. Yasama Organının Yapısı: Tek- Meclisli ve İki- Meclisli Parlamentolar
Tek Meclislilik: Danimarka, Finlandiya, İarail, Lüksemburg, Yeni Zelanda,
Yunanistan parlamentoları tek meclislidir. Türkiye 1921-1960 yıllarında
tek meclisli parlamento yapısını sürdürmüştür. Günümüzde tek meclisli
parlamentolar daha sık görülmektedir.
İki Meclislilik: Bu sistemde parlamentolar iki ayrı meclisten oluşur. Bu
sistemi kullanan ülkelere örnek olarak Amerika Birleşik Devletleri,
Almanya, Avusturya, İtalya, Japonya verilebilir. Bu meclislere ülkeler
değişik isimlendirmede bulunsa da anayasa hukukunda “birinici meclis”
ve “ikinci meclis” denir. Birinci meclis derken üniter devletlerde daha
önemli yetkiler taşıyan meclis, federal devletlerde nüfus önemine göre
seçile meclis kast edilir.
Birinci Meclisler ve İkinci Meclisler Arasındaki Farklar:
- Üye sayısı bakımından ikinci meclisler birinci meclislere göre daha
küçüktür. - İkinci meclislerin yasama dönemleri birinci meclislerin yasama
dönemlerine göre daha uzun olmaktadır. - İkinci meclislerin yetkileri genellikle birinci meclislerden daha azdır.
*Parlamenter hükümet sistemlerinde hükümetler, genellikle birinci
meclisler karşısında sorumludur. - İkinci meclis yaş kriterini daha yüksek tutmuştur.
İki Meclisliliğin Nedenleri.
İki temel nedeni vardır. Bunlar federalizm ve nüfus büyüklüğüdür.
B. Parlamento Üyeliği
Parlamento Üyelerinin Seçimi: Aday olabilmek için seçilme yeterliliğine
sahip olmak gerekir. Seçilme yeterliliği ise; o ülkenin vatandaşı olmak,
belli bir yaşta olmak, kısıtlı olmamak, belli suçlardan mahkum olmamak
gibi şartlara tabidir.
Parlamento Üyelerinin Hukuki Statüsü: Bu statü “yasama bağsaşmazlığı”
ve “yasama bağışıklığı” olmak üzere iki gruba ayrılır.
1.Yasama Bağdaşmazlığı: Parlamento üyesinin parlamento üyesiyken
bazı işleri yapmasının yasak olmasını ifade eder.
2.Yasama Bağışıklıkları: “ yasama sormsuzluğu” ve “yasama
dokunulmazlığı” olmak üzere iki grupta incelenir. Yasama sorumsuzluğu,
parlamento üyelerinin görevlerini yerine getirirken kullandıkları
kelimelerden, verdikleri oylardan dolayı sorumlu olmayıp aynı zamanda
da cezaya tabi olmamasını ifade eder. Yasama dokunulmazlığı ise
parlamento üyeleri hakkında suç işlediği ileri sürülerek parlamentonun
izni olmadan cezai bir işlemde bulunulamayacağını ifade eder.
A- Parlamentoların İç Yapısı ve Çalışma Düzeni
İç Yapısı: Örgütlenmiş yapılardır.
- Parlamnetolar bir başkan tarafından yönetilir ve temsil edilir.
- Başkanın yanında divan veya büro bulunur.
- Meclislerde başkan ve divandan başka siyasi parti grupları ve
komisyonlar bulunur. Komisyonlar, genel kurul çalışmalarını hazılamak
için parlamento üyelernden seçilen küçük kurullardır.
Çalışma Düzeni: Bu düzen zaman bakımından dilimlere ayrılmıştır.
Bunların en büyüğü “yasama dönemi” en küçüğü ise “seans” tır. - Parlamentoda görüşmeler önceden hazırlanan bir gündem
doğrultusunda yapılır. - Bazı parlamentolar sürekli olarak çalışır.
- Parlamentolarda karar, oylama yapma suretiyle alınır. Bir oylamada
karar alınabilmesi için olumlu oyların karar yeter sayısına ulaşması
gerekir. Karar yeter sayısı bir önergenin parlamento tarafından kabul
edilmiş sayılabilmesi için toplaması gereken minimum kabul oyu
sayısıdır. Nispi çoğunluk, diğerleirnden daha çok oy toplamış oy
grubunun kazanması anlamına gelir. Salt veya mutlak çoğunluk belli bir
sayının yarısından fazla olan çoğunluktur. Nitelikli çoğunluk, salt
çoğunluktan büyük üye tam sayısının veya toplantıya katılanların toplam
sayısının 3\5 2\3 3\4’ü gibi çoğunluktur.
II. Yasama Fonksiyonu
A. Yasama Fonksiyonunun Ayrımı: Bu ayrım iki farklı kritere göre
yapılmakta. Bunlar maddi kriter ve organik kriterdir.
Maddi Kriter: Devlet fonksiyonlarını işlemi yapan organın veya memurun
niteliğine bakılmadan işlemin iç mahiyetine bakarak inceler. Maddi kriter
bazı durumlarda yasama, yürütme ve yargı fonkiyonlarını birbirinden
ayrımakta yetersiz kalmakta. Tam anlamıyla yasama fonksiyonunu diğer
organlardan ayırmak maddi kriterde pek de olanaklı değil.
Organik Kriter: Şekli kriter de denir. Devlet fonksiyonlarını ifa eden
organave yapılış şekline göre tasnif edilir. Bu ayrımda işlemin niteliği yani
onun genel, soyut, bireysel olmasının hiçbir rolü yoktur. Bu kritere göre
devletin üç organı tarafından bu organlardan her birine özgü şekillerde
yerine getirilen işlemler o organın işlemleridir. Yani yerine getirilen işlem
yasama organı tarafından yapılmışsa yasama organı fonksiyonu, yargı
organı tarafından yapılmışsa yargı fonksiyonu, yürütme organı tarafından
yapılmışsa yürütme fonksiyonu altında incelenir. Bu bağlamda
parlamentoların işlemleri yasama fonksiyonunu oluşturur.
B- Yasama İşlemleri: Yasama işlemini organik kriterden yola çıkarak
yasama organından çıkan her işlem olarak tanımlayabiliriz. Yasama
organının idari teşkilatından çıkan işlemler yasama işlemi değildir.
Yasama işlemleri kural olarak parlamentoların genel kurullarından çıkan
işlemlerdir.
Kanun-Parlamento Kararı Ayrımı: Kanun ve parlamento kararı arasındaki
ortak nokta her ikisinin de parlamento tarafından kabul ediliyor olması.
- Kanunlar kabul edildikten sonra yayımlanmak üzere devlet başkanının
onayına sunulur. Parlamnto kararlarında böyle bir durum söz konusu
değildir. - Kanunlar genellikle anayasa mahkemesi denetimine tabidir,
parlamento kararları yargısal denetime tabi değildir. - Kanun yasama organının düzenleyici işlemi, parlamento kararı ise
bireysel işlemidir.
- Parlamento Kararları: Şu konularda parlamentolar iradelerini kanun
biçiminde değil de parlamento kararı biçiminde yayınlar.
- Yasama organının iç yapısına ve çalışma düzenine ilişkin olan konular.
- Yasama organının yürütme organıyla olan ilişkileri.
- Yasama organının yargı organıyla ilişkileri.
TANIM: Parlamento kararları, parlamentoların iç yapısına ve çalışma
düzenine ilişkin olarak veya parlamentoların yürütme ve yargı organıyla
ilişkileri çerçevesinde aldığı kararlardır. Bu kararlar içerik olarak oldukça
sınırlıdır.
- Kanun: Kanun da bir yasama işlemidir. Parlamneto kararına göre daha
yaygın ve geniş kapsamlıdır. Kanun içerik itibarıyla tanımlanamaz çünlü
her konu kanun konusu olabilir.
Kanunların Yapılış Usulü: Genellikle öneri, görüşme, kabul ve onay olmak
üzere dört aşamayla yapılır. Öneri ; kanunları önermeye genellikle
parlamento üyeleri yetkilidir. Görüşme ; kanun önerisi parlamento
tarafından görüşülür. Ilk önce parlamento komisyonlarında daha sonra
genel kurulda görüşülür. Görüşme usulü her ülkenin anayasası
tarafından özel olarak belirlenir. Kabul ; oylama usulleri o ülkenin
anayasasında veya iç tüzüğünde belirlenir. Kanun tasarısının kabul
edilebilmesi için kabul yeter sayısı aranır. Genellikle bu sayı toplantıya
katılanlarınsalt çoğunluğu olur. Onay , ısdar, yayım; kanun tasarısı kabul
edildikten sonra onaylanmak üzere yürütme organının başına sunulur.
C.Yasama Fonksiyonunun Özellikleri: Yasama fonksiyonun üç temel
özelliği vardır. Bunlar : Genellik, devredilmezlik, aslilik.
1.Yasama Yetkisinin Genelliği: Kanunla düzenleme alanının konu
itibarıyla sınırlandırılmamış olduğu anlamına gelir. Yasama organı
anayasaya aykırı olmamak şartıyla istediği her konuyu kanunla
düzenleyebilir. 2. Yasama Yetkisinin Asliliği:
Yasam organının bir konuyu doğrudan doğruya yani araya herhangi bir
işlem girmeden düzenleyebilmesidir. Yasama organının düzenleyeceği
alanın daha önceden anayasa ile düzzenlenmiş olmasına gerek yoktur.
Yasama organının anayasaya dayanma zorunluluğu yoktur. Tek
zorunluluğu anayasaya aykırı bir düzenleme yapmamaktır.
- Yasama Organının Devredilmezliği: Yasama organı anayasayla
kendisine verilmiş olan yasama yetkisini bir başka devlet organına
devredemez. Anayasayla kendisine verilen kanun yapma yetkisini
yasama organı, anayasanın kendisi öngörmediği bir biçimde hükümete
devredemez.
Hayrun Nisa