yargı örgütü

YARGI

Yargı kavramının organik(şekli) ve işlevsel(maddi) olarak 2 açısı vardır. Organik açıdan yargı kavramına baktığımızda yargılama yetkisini kullanmak üzere devlet tarafından kurulmuş mahkemelerin icra ettiği faaliyeti gösterir. İşlevsel açıdan yargı kavramı ise soyut hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasıyla o uyuşmazlığın çözümlenmesidir. Özetleyecek olursak bağımsız ve tarafsız kişi ve kuruluşlarca, yargısal usuller çerçevesinde bir yargılama yapılıp hükmün veridliği sürece yargı, yargısal süreç veya yargılama faaliyeti; bu süreçte rol alan kişi ve kuruluşlara mahkeme denir.

YARGI KOLLARI

Günümüzdeki Türk hukuknda altı farklı yargı kolu vardır. Bunlar; anayasa yargısı, adli yargı, idari yargı, hesap yargısı, seçim yargısı ve uyuşmazlık yargısıdır.

a)Anayasa yargısı: Anayasa yargısının tek mahkmesi vardır o da Anayasa Mahkemesdir. AYM, anayasa değişikliğini şekil bakımından, kanun, CBK ve TBMM içtüzüğünün hem şekil hem de esaqs bakımından anayasaya uygunluğunu denetler. Ek olarak siyasi partilerin kapatılması davalarına bakar ve yüce divan sıfatıyla yargılama yapar. Aynı zamanda siyasi partileri siyasi yönden de denetler. Baktığımızda yargı kolları arasında bir hiyerarşik yapı yoktur fakat AYM kararları yargı organlarını da bağladığı için ararlarında her ne kadar uyuşmazlık çıkması mümkün olmasa da Anayasa’nın 158. Maddesine göre çıktığı takdirde AYM’nin kararları esas alınır.

b)Askeri yargı: Askeri yargının dayanağı olan Anayasanın 145. Maddesi 2017 yılındaki değişiklikle kaldırılmıştır. Askeri yargı artık sadece askeri suçları cezalandırmak için varolan bir askeri disiplin mahkemesidir. Fakat anayasal dayanağı ortadan kalktığı için adli yargı ceza mahkemesi içinde değerlendirilir.

c)İdari yargı: Adli yargı ile en çok ilişkisi olan idari yargıdır. Bu yüzden de adli yargı ile aralarında en çok sınır uyuşmazlığı çıkan yargı kolu idari yargıdır. idari yargı, idarenin kamu hukuku kaynaklı bir yetkisini kullanmak için gerçekleştirmiş olduğu işlemlerin denetlendiği yargıdır. İdari yargının teşkilat sistemi de adli yargıya paraleldir. İdari yargılama  ilk derece mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinden oluşur.

d)Hesap yargısı: Anayasa’nın 160. Maddesindeki düzenlemeye göreSayıştay’ın görevi, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki idareler ile sosyal güvenlik kurumlarının gelir ve giderlerini TBMM adına denetlemektir. Bu denetim yargısal değildir fakat bu denetimin sonucunda Sayıştay kesin hüküm niteliğinde alyehine yargı yoluna başvurulamayan kararlar almaktadır. Bu kararlarından dolayı faaliyetleri hesap yargısı olarak adlandırılır.

e)Seçim yargısı: Seçim yargısı, YSK’nın, il-ilçe seçim kurullarının faaliyetidir. YSK, seçimlerin yönetim ve denetimini gerçekleştirir. YSK kararları aleyhine başka bir yargı mercine veya idari makama başvurulamaz.

f)Adli yargı: Yargı önünde çözülmesi gereken bir uyuşmazlık diğer yargı kollarından hiçbirinin görev alanına girmiyorsa, bu uyuşmazlık adli yargıda çözülür. Adli yargıdaki mahkemeler hukuk ve ceza mahkemeleri olarak 2 alt kola ayrılır.  Ceza hukukundaki ilk derece mahkemeleri sulh ceza hakimliği, asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesidir. Hukuk mahkemeleri ise genel mahkemeler olarak sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemesi; özel ahkemeler olarak ise aile mahkemeleri, tüketici mahkemeler , iş mahkemeleri, icra mahkemeleri, kadastro mahkemeleri, asliye ticaret ve fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinden  oluşur.

MEDENİ YARGIDA YARGI ÖRGÜTÜ

Medeni yargıdaki mahkemeler, ilk derece mahkemeleri, ikinci derece mahkemeleri(Bölge adliye mahkemeleri) ve üçüncü derece mahkemeleri(Yargıtay) olarak 3’e ayrılır. Kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça her dava ilk derece mahkemesinde açılıp, görülür ve sonlandırılır. İlk derece mahkemesinin verdiği karara karşı bölge adliye mahkemesine istinaf yolu ile başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararlarını kaldırıp yeni karar verebildiği için istinaf mahkemesi de denir. Bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesinde verdiği karara karşı Yargıtaya temyiz yolu ile başvurulabilir. Yargıtay bu kararı ya bozar ya düzelterek onar ya da onar. Yargıtaya temyiz mahkemesi de denir. Yetki sınırlaması olduğu için kural olarak bir dava, ilk derece mahkemesinin incelemesinden geçmeden istinaf ve temyize, istinaftan geçmeden temyize başvurulamaz.

1)İlk derece mahkemesi: Adli yargının medeni yargıda ilk derece görev yapan mahkemeleridir. Genel ve özel mahkemeler olmak üzere 2’ye ayılır. Genel mahkemeler her ilde belirlenen ilçelerde HSK’nın olumlu görüşü alınarak kurulan sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleridir. Özel mahkemeler ise aile mahkemeleri, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri, icra mahkemeleri, iş mahkemeleri, kadastro mahkemeleri, asliye ticaret mahkemeleri ve tüketici mahkemeleridir.

2)Bölge adliye mahkemeleri: Bölge adliye mahkemeleri teşkilat olarak başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, BAM Cumhuriyet Başsavcılığı, BAM adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Görevleri ise ilk derece mahkemelerinin kesin olmayan hüküm ve kararlarına karşı yapılan başvuruların incelenmesi, ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek, yargı yerinin belirlenmesi ve kanunların verdiği diğer görevleri yerine getirmektir.

3)Yagıtay: Bölge adliye mahkemelerinin verdiği kararların hukuka aykırı olması durumunda, bu kararların(temyiz) denetiminin yapılması için ve ülkede içtihat birliğinin sağlanması amacıyla kurulan Yargıtay, adli yargının en üst mahkemesidir. Yargıtay, 1. Başkanlık, daireler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bürolar ve idari birimlerden oluşur.

Mahkemeler tek hakimli mahkemeler ve toplu mahkemeler olmak üzere 2’ye ayrılır. Tek hakimli mahkemelerde yargılama tek hakim tarafından yürütülür. Toplu mahkemelerde ise yargılama kural olarak heyet halinde yürütülür ve karar oy çokluğu ile verilir. Medeni yargıda sadece ilk derece mahkemeleri kural olarak tek hakimlidir. İkinci derce mahkemeleri ve Yargıtay ise toplu mahkemedir.

MEDENİ USUL HUKUKU

HMK

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir