Tipiklik, suçun kanuni tanımındaki tüm unsurların gerçekleşmiş olmasıdır. Bir fiilin suç olabilmesi için tipe uygun olması gerekmektedir. Tipiklik maddi ve manevi unsurların gerçekleşmiş olup ayrıca hukuka aykırılık unsurunun da gerçeklemiş olmasıdır. Herhangi bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı kabul edilemez. TCK’ya göre tipiklik geniş ve dar anlamda tipiklik olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır. Geniş anlamda tipiklik cezalandırılabilirliğin tüm koşullarını içermektedir. Bunlar; hukuka aykırılık, haksızlık tipinin unsuru, şahsi cezasızlık sebepleri, kusur ve objektif cezalandırılabilme koşullarıdır. Bu koşullar failin aleyhine örf ve adet hukuku yoluyla ya da kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir. Geniş anlamda tipiklik ceza kanununun güvence fonksiyonu bakımından çok önemlidir.

Dar anlamda tipiklik ise suça kendi özelliğini veren ve suça kendi özelliğini karakterize edentanımdaki unsurlardır. Haksızlık tipinin (dar anlamda tipikliğin) işlevi yasak olan fiilin tipik haksızlık içeriğini belirleyerek, özel suç tiplerine şekil veren unsurları göstermektedir. Kanundaki her bir suç tanımı haksızlık tipini oluşturur. Haksızlık tipi ceza hukukunun haksızlığı oluşturan, ağırlaştıran ve hafifleten unsurlarını kapsar.

Tipiklik, hukuka aykırılığın bir karinesidir. Tipe uygun davranış kural olarak hukuka aykırıdır. İstisnası ise meşru savunma hakkının kullanılması gibi bir hukuka uygunluk sebebinin bulunmasıdır. Bu nedenle suça neden olan bir haksızlık söz konusu olabilmesi için hem tipik hem hukuka aykırı olmalıdır.

Deskriptif ve Normatif Tipiklik Unsurları

Deskriptif unsurlar; tipteki yasak ve emre ait olan somut şeyleri ifade eder. Bunlar dış dünyanın varlıkları olup görülebilir görülebilir ve tanımlanabilir unsurlarıdır.

Normatif tipiklik unsurları ise mantıksaldır ve hakim tarafından tamamlayıcı bir değer yargısıyla belirlenebilen unsurlardır. Bu unsurlar özel hukuki değerlendirme gerektirir ve sadece maddi olarak tanımlanabilir olmayan unsurlardır.

Maddi – Manevi Tipiklik Unsurları

Tipikliğin maddi unsurları objektif unsurlar olarak da adlandırılır. Tipikliğin maddi unsurları hareketin dış dünyadaki görünüş şeklini ifade eder.

Tipikliğin manevi unsurları ise sübjektif unsurlar olarak da ifade edilir. Tipikliğin manevi unsurları failin psişik-manevi alanı ve hayal dünyasına ait unsurları içerir.

Maddi (Objektif) Unsurlar

Fail: Her suçun mutlaka işleyen bir kişisi vardır. Fiili işleyen kişi yani fail sadece gerçek kişi olabilir. Tüzel kişilerin fail olabilmesi mümkün değildir. Fail, TCK’ya göre suçun kanuni tarifindeki fiili gerçekleştiren kişidir.

Suçlar failde aranan niteliğe göre genel suçlar, özgü suçlar  ve bizzat işlenebilen suçlar şeklinde ayrılmıştır.

Hareket yeteneğine sahip olan herkesin faili olabileceği suçlara genel suçlar denilmiştir.

Sadece belli niteliklere sahip kişilerin işleyebileceği suçlara özgü suçlar denir. Özgü suçlar özel faillik sıfatına sahip olan kişilerin işleyebileceği suçlara gerçek özgü suçlar ve herkes tarafından işlenebilen nitelikte özel faillik sıfatını taşıyanların işleyebildiği suçlar görünüşte özgü suçlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır.

Suçun doğrudan doğruya failin kendisi tarafından işlenmesinin bir şart olduğu suçlara bizzat işlenebilen suç denilmektedir.

Mağdur: İşlenen fiil nedeniyle haksızlığa uğrayan kişidir. Ya da kendisine karşı suç işlenen kişidir diyebiliriz. Mağdur bir kişi veya kişiler olabileceği gibi toplumun tümünü ilgilendiren durumlarda toplum da olabilir. Mağdur ve suçtan zarar gören kavramları aynı şeyi ifade etmez. İnsan dışındaki diğer kurum ve organlar suçtan zarar gören olabilir ama mağdur olamazlar. Faillik ve mağdurluk sıfatının aynı kişide birleşmesi mümkün değildir.

Hareketin Konusu: Hareketin konusu eylemin üzerinde icra edildiği insan veya şey olarak ifade edilmektedir. Bütün suçlar bireye karşı işlenirler. Bu nedenle suçların mağduru da bireylerdir. Suçlar zarar ve tehlike suçları şeklinde ikiye ayrılırlar.

Zarar suçlarında hareketin konusunun gerçekten bir değer kaybı söz konusu olmaktadır. Buradaki değer kaybını parasal bir kayıp olarak değil bir çıkar kaybı, kötü sonuç ve ziyan gibi anlamalıyız.

Tehlike suçlarında ise işlenen fiilin hareketin konusu açısından bir tehlikeye sebep olmasıdır. Yani bir zarar gelme tehlikesinin var olması durumudur.

  1. Tek Hareketli Suçlar: Suçun meydana gelebilmesi için tek hareketin yeterli geldiği suçlardır. Örnek olarak hırsızlık, suç işlemeye tahrik suçları verilebilir.

TCK madde 141- Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

  • Çok Hareketli Suçlar: Kanunda tanımlanan suçun meydana gelebilmesi için birden çok hareketin gerekli olduğu suçlardır. Dolandırıcılık ve yağma suçu örnek verilebilir.
  • Serbest Hareketli Suçlar: Bir suçun kanuni tanımında suçun meydana gelebilmesi için özel bir hareketin belirtilmediği suçlardır. Örnek olarak kasten öldürme ve cinsel saldırı suçu verilebilir.
  • Bağlı Hareketli Suçlar: Suçun kanuni tanımında suçun hangi tür hareketle işleneceği belirlenen suçlardır. Yağma suçu örnek verilebilir.
  • Seçimlik Hareketli Suçlar: Kanundaki tanımda sayılan hareketlerden birinin seçimiyle işlenen suçlardır. Kanunda sayılan hareketlerden birinin meydana gelmiş olması gerekir. Örnek olarak soykırım, insan ticareti ve hakaret verilebilir.
  • Kesintisiz (Mütemadi) Suçlar: Devam eden sürekli var olan suçlardır. Kanuni tanımda söylenen hareketin sürekli devam etmesidir. Mütemadi suçlarda hareket devam ettiği sürece fiilin neden olduğu haksızlık da varlığın sürdürmektedir. Mütemadi suçlarda suç işlenmeye devam ettiği sürece suça katılmak mümkündür. Ancak ani suçlarda bu suçun tamamlanmasına kadar olur. Mütemadi suçlarda suçun tamamlanması ve bitmesi farklı zamanlarda gerçekleşebilir. Örnek olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma verilebilir.

TCK

İÜHF CEZA GENEL

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir