İfa Yeri

BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU VE BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Borçlar Hukuku, Medeni Hukukun bir parçası olarak kişiler arası borç ilişkilerini düzenler. Her iki kanunun ayrı olarak düzenlenmesi bağımsız kanunlar oldukları anlamına gelmemektedir. Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun beşinci kitabıdır.

Borçlar Kanunu hükümleri, Özel Hukukunun diğer alanlarında faaliyet imkânı bulmaktadır. Medeni Kanunun m.5’te bu durum açıklanmıştır.

TMK m.5: Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.

Borçlar Kanunu hükmünün, Medeni Hukukunun diğer bölümlerinde uygulanması için iki şart vardır

  • Çözülmesi gereken mesele için Medeni Kanunda hüküm bulunmamalıdır.
  • Uygulanacak hükmün, uygulanacağı Medeni Hukuk alanının niteliği ters düşmemelidir.

BORÇLAR HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

  • BORÇ

Dar anlamda borç; borçlunun alacaklıya karşı yükümlülüğünü ifade eder.

Geniş anlamda borç ise borcun kaynağını oluşturan hukuki ilişkidir. Bu anlama göre tüm sözleşmeler bir borç ilişkisidir.

Asli borçlar geniş anlamda borç ilişkisinin nitelendirilmesini sağlar. Bu borç ilişkisinde asli borçlar dışında bazı yan borçlar da bulunabilir.

Örneğin bir kitap için yapılan alım satım sözleşmesinde kitabın teslimi ve mülkiyetinin nakli asli borçtur. Kitap teslim edilirken poşet içerisinde teslim edilmesi söz konusu ise bu bir yan borçtur.

  • EDİM

Borçlunun, borcunun konusudur. Borçlunun yerine getirmekle yükümlü olduğu davranıştır. Bu davranış maddi veya manevi yarar sağlayacak her türlü davranış olabilir.

Bu edim verme- yapma- yapmama şeklinde karşımıza çıkabilir. (dare- faceree- non faceree)

Edim Çeşitleri

-Davranış biçimi açısından: Olumlu (müsbet) edim – Olumsuz (menfi) edim

Olumlu edim, borçlunun yükümünün bir şeyi yapma veya verme olmasıdır. Olumsuz edim ise bir şeyi yapmama yükümüdür.

Genellikle bir edim hem şahsi hem de maddi özellik taşır. Olumlu edim borçlunun fikri veya bedeni gücü ile yerine getirilecekse şahsidir. Malvarlığı ile yerine getirilecekse maddidir. Olumsuz borçlar kaçınma veya katlanma şeklinde olabilir. Kaçınma borcu şahsi niteliktedir, katlanma borcu ise maddi niteliktedir.

Bir borç ilişkisinde olumlu ve olumsuz edimler birlikte bulunabilir. Örneğin; kira ilişkisinde kiralayan malının kullanılmaya elverişli durumda bulundurmak ve kullanılmasına katlanmak ile yükümlüdür.

-Edimin belirlenmesi açısından: Seçimle belirlenen edimler- Türüyle belirlenen edimler

Seçimlik borçlarda borcun konusu birden fazla edimi içerir. Fakat ifanın konusu bu edimlerden sadece biri (veya birkaçı) olacaktır. Seçimlik borç yapma veya tür- parça borcu olabilir.

Borcun konusu sadece tür belirtilip miktar olarak belirlenmişse tür borcundan bahsedilir. Niteliklerine göre ferden belirlenmiş borçsa parça borcudur. Genellikle parça borcunun konusu gayri misli eşyadır, tür borcunun konusu ise misli eşyadır. Her zaman bu durum böyle değildir. Örneğin parça borcunun konusu misli eşya da olabilir. Satış sözleşmesi A model arabalardan bir adet satılması değil de; bunlar arasında plakasıyla belirlenmiş bir tanesinin satılması şeklinde yapılması bu duruma örnek olarak verilebilir.

-İfa süresi bakımında: Ani- Sürekli- Aralıklı ve Dönemli edimler

Ani edim ifa sırasında alacaklının ifaya olan çıkarının gerçekleşmesi zamanla ölçülemeyecek bir an içinde gerçekleştiği edim türüdür. Alım- satım sözleşmeleri buna örnektir. Terzinin elbiseyi alacaklıya teslim etme anına kadar alacaklı için bir ifa değeri taşımadığı için ani edimli borç ilişkisidir.

Sürekli edim borçlunun borcunu zaman içinde sürekli bir davranışla ifa edebildiği durumlarda bulunan edim türüdür. Borç ilişkisinde asli borçlardan en az biri sürekli edimi gerektiriyorsa bu borç ilişkisi sürekli borç ilişkisidir.

Aralıklı edim borçlunun zaman içinde düzenli veya düzensiz aralıkla borcunu ifa etmesidir. Dönemli edimler, aralıklı edimlerin düzenli aralıklarla olmasıdır

-Edim yükü içermeyen borçlar

Özen ve davranış borcu edin yükünden bağımsız olduğu için örnek verilebilir.

Burada borcun bir anlam ifade etmesi için ihlal edilmesi gerekir.  Doğan zarar TBK m.112 ‘ye dayanılarak tazmin ettirilir.

Herhangi bir edimi yerine getirmek söz konusu olmadığı için ifasında temerrüde düşmek, imkânsızlığa uğramak, ifasını talep etmek ve ifaya zorlamak mümkün değildir.

Bu borç ilişkisinin kabulünde genellikle TMK m.2 dürüstlük kuralına dayanılır.

Borçlar Hukuku Genel Hükümler Ders Notları

TBK Mevzuat

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir