Borçlar Kanunu Kapsamındaki Borç Kaynaklarından Olan Sözleşme, Sözleşme Özgürlüğü İlkesi ve Sözleşme Türlerine Giriş

         Borç ilişkisinin kaynaklarından sözleşmeyi borçlar kanununun sistemi açısından ele almayla başlarsak öncelikle sözleşmenin tanımını yapmak gerekir. Sözleşmeler, karşılıklı iki tarafın bir hukuki sonucu yaratmak üzere birbiriyle uyuşan karşılıklı iradelerini açıklamalarıyla oluşan hukuki işlemlerdir. Bu ilişkide karşıklıklı iki tarafın bulunması zorunludur. Bazı durumlarda üçüncü kişilerde bu ilişkiye katılabilir. Bu üçüncü kişiler çıkar sağlamakta, yükümlülük altına girmekte veya alacaklıyla borclu arasındaki hak ve borçların doğumunda etkili olabilmektedir.

            Sözleşmeler temel ayrım olarak iki tarafa borç yükleyene sözleşmeler ve tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler olarak ikiye ayrılmaktadır. Her iki tarafın da alacaklı hem alacaklı hem de borçlu sözleşmeler iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Taraflardan birisinin yalnızca alacaklı olduğu ve öteki taraftan edimi isteme hakkına sahip olup, kendisi ona karşı yükümlü olmadığı ve karşı tarafın da sadece borçlu olduğu sözleşmeler de tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. İki tarafa borç yükleyen sözleşmeler de kendi içinde tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler ve eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olarak ikiye ayrılmaktadır. (Bkz. Borçlar Hukuk Genel Hükümler notları)

            Borçlar Kanunu’nda ticari iş niteliğindeki sözleşmeler hakkında düzenlemeler yer almaktadır ve diğer kanunlarla arasında ilişki olduğu gibi Ticaret Kanunu ile de arasında ilişki vardır. Bunu bize en iyi şekilde TTK m. 1 açıklar ve ilgili madde şöyledir: “Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenie Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır.” Ayrıca Ticaret Kanunu’nda ve ticari örf ve adette kural bulunmayan ticari ilişkilerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.

            Sözleşmelere geri dönecek olursak bahsetmemiz gereken ana ilke sözleşme özgürlüğüdür. Bu ilke aslında irade özgürlüğü ilkesinin bir yansımasıdır. Bunu ele alan maddeler TBK m. 26-27 ve dolaylı olarak TBK m. 12’dir. TBK m. 26’da tarafların, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceği düzenlenmiştir. TBK m. 27 ise kısmi hükümsüzlüğü ele almaktadır. Sözleşme özgürlüğü kural olmakla beraber istisnaları da mevcuttur. Sözleşme özgürlüğü kendi içinde başlıklara ayrılmaktadır ve bunlar şu şekildedir:

  • Sözleşme yapıp yapmama özgürlüğü
  • Sözleşmenin tarafını seçme özgürlüğü
  • Sözleşmenin biçimini seçme özgürlüğü
  • Sözleşmeyi ortadan kaldırma ve içeriğini değiştirme özgürlüğü
  • Sözleşmenin tipini (çeşidini) seçme özgürlüğü
  • Sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğü

Sözleşme özgürlüğünün alt başlıklarından tipini (çeşidini) belirleme özgürlüğüne

değinecek olursak, bunlar yasada düzenlenmiş ve yasada düzenlenmemiş olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan yasada düzenlenmiş olanlarda yasada bulunan bir sözleşme tipi seçilir ve sözleşmenin zorunlu öğeler dışındaki içeriği ve koşulları tarafların dilediği biçimde kararlaştırılabilir. Tabii bunun sınırı TBK m. 27’dir. Yasada düzenlenmemiş olan sözleşmeler de adsız (isimsiz) sözleşmeler olarak anılabilir. Bu şekilde adlandırılmasının nedeni herhangi bir isminin bulunmaması değil kanunda özel ve ayrıntılı olarak düzenlenmemesinden kaynaklıdır.

            Yasada düzenlenmemiş sözleşmeler yani isimsiz sözleşmeler de kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır. Bunlar:

  1. Kendine özgü yapısı olan sözleşmeler: Bu tarz sözleşmeler yazada düzenlenmiş bulunan sözleşmelere ilişkin öğeleri tümüyle veya bir kısmıyla içermezler ve kendilerine özgü öğeler içerirler. Bu sözleşmelere ilişkin uyuşmazlıkların çözümlerinde dürüstlük kuralı ve iş ilişkilerinde geçerli gelenek kurallarına başvurulmakla birlikte gerekirse TBK genel hükümlerine gidilebilir. Bu tip sözleşmelere örnek vermek gerekirse; sulh sözleşmesi, tahkim anlaşması, garanti sözleşmesi, satış için bırakma sözleşmesi, diğer sözleşmeler…
  • Karma / Bileşik sözleşmeler: Bu tarz sözleşmelerde taraflar yasada düzenlenmiş bulunan sözleşme çeşitlerini olduğu gibi seçmeyerek birkaçını bir araya getirip bir sözleşme oluşturabildiği gibi yasada düzenlenmiş sözleşmelerden değil de onlardan değişik tiplere ait öğelerden bir kısmını seçerek bir arada birleştirip bağımsız bir sözleşme de oluşturabilir. Karma sözleşmeler konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık çıktığında başvurulabilecek yollara ilişkin kuramlar da şu şekildedir: soğurma kuramı, safdışı kuramı, birleştirme kuramı, örnekseme kuramı (Türk hukuku bunu benimsemektedir).
  • Eksik sözleşmeler: Bu tip sözleşmeler yasada düzenlenmiş bir isimli sözleşmenin, yasada öngörülen bir veya birkaç unsuruna yer verilmeyen halidir. Örnek olarak işçinin ücret almaksızın işgörme edimini ifa etmesi verilebilir.

Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan sözleşmelerin amaçları ve içerikleri yönünden bir ayrıma gidersek bunlar şu şekildedir:

  • Sözleşmenin biçime bağlı olup olmaması yönünden ayrım
  • Sözleşmenin her iki tarafa da borç yükleyip yüklememesi yönünden ayrım
  • Sözleşmenin amaç ve içeriği yönünden ayrım

Yapılan bu ayrım neticesinde en önemli olan son ayrım olan sözleşmenin amaç ve içeriği yönünden yapılan ayrımdır. Bu ayrım kendi içerisinde yedi başlığa ayrılmaktadır. Bunları başlıklandırıp örnek verecek olursak:

  • Mülkiyetin Devri Amacını Güden Sözleşmeler: satım sözleşmesi, mal değişi (trampa) sözleşmesi, bağışlama sözleşmesi…
  • Ortaklık Sözleşmeleri: Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sözleşmeler…
  • Sonuçları Talih ve Tesadüfe Bağlı Sözleşmeler: sigorta sözleşmeleri, ömür boyu gelir sözleşmeleri, ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, kumar ve bahis sözleşmeleri…
  • Saklama Amacını Güden Sözleşmeler: ardiye sözleşmesi, konaklama yeri, garaj, otopark vb. yerleri işletene bırakma sözleşmeleri, genel saklama (vedia) sözleşmeleri…
  • Güvence Sağlama Amacını Güden Sözleşmeler: rehin sözleşmeleri, ceza koşulu, kefalet sözleşmeleri…
  • İş Görme Amacını Güden Sözleşmeler: eser sözleşmeleri, vekalet sözleşmeleri, yayım sözleşmeleri, simsarlık sözleşmeleri, hizmek sözleşmeleri, komisyonculuk sözleşmeleri…
  • Kullandırma ve Yararlandırma Amacını Güden Sözleşmeler: kullanım/tüketim ödücü sözleşmesi, kira sözleşmesi…

ÖZEL BORÇ İLİŞKİLERİ İÜHF

TBK

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir