SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA ŞARTLARI
Kural olarak suçlar re ’sen soruşturulur ve kovuşturulur. Ancak bazı durumlarda cumhuriyet savcısının resen soruşturma ve kovuşturma yapması mümkün değildir. Bu durumlarda gerekli olan bazı kurumlar vardır
1- ŞİKAYET
Şikâyetten TCK’da ‘Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar’ başlığı altında 73. Maddede bahsedilmiştir.
Şikâyet soruşturmanın başlatılabilmesi veya kovuşturmanın devam edebilmesi için bazı durumlarda gerekli bir kurumdur. Cumhuriyet savcısının veya kolluk görevlerinin bazı suçlardan haberi olabilmesi şikâyete bağlıdır.
- Bir suç tipine şikâyet şartı getirildiğinde şikâyet olmadan soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. ÖR: eşler arasında gerçekleşen cinsel saldırı suçu şikâyete tabi kılınmıştır.
- Şikâyete tabi suçlar suç tipinden anlaşılmaktadır.
- Şikâyet kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu hak suçtan doğrudan doğruya zarar gören kişi tarafından kullanılabilir. Kusur yeteneği olmayanlar şikâyet hakkını yasal temsilcileri ile kullanırlar. Tüzel kişiler ise şikâyet hakkını organları aracılığıyla kullanmaktadırlar.
- Şikâyet hakkı 6 aylık hak düşürücü süreye tabidir. Bu süre fiilin ve failin öğrenilmesiyle işlemeye başlar.
- Şikâyet hakkına sahip olan kişi failin kim olduğunu bilmek zorunda değildir. Fiil öğrenildiği an bu hakka sahip olunur ancak hak düşürücü süre failin de öğrenilmesi ile başlar.
- Şikâyetin konusu fiildir.
- İştirak halinde işlenen suçlarda şikâyet bölünerek yapılamaz. Diğer faillere de sirayet eder.
- Şekle tabi değildir.
- Zincirleme suçlar bakımından her bir bağımsız suç için ayrı ayrı şikâyette bulunmak gerekmektedir.
TCK Madde 73-
(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
2-İZİN, TALEP VE KARAR
İzin
Bazı suçlar bakımından kovuşturma yapılabilmesi adalet bakanının iznine bağlanmıştır. İzin, bir kovuşturma şartıdır. Dolayısıyla kovuşturma izne bağlı olsa da soruşturma yapılabilmektedir.
Tek istisnası: TCK m.301’de karşımıza çıkar. “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” başlıklı maddede öngörülen suçların soruşturulması için de adalet bakanından izin alınması gerekmektedir.
İzin bir süreye bağlı değildir. İştirak halinde işlenen suçlarda verilen bir izin bütün suç ortaklarının kovuşturulmasına etki eder.
Karar
Soruşturma ve kovuşturma şartıdır. En bilinen örneği anayasanın 83.maddesinde bahsedilen milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararı ile karşımıza çıkar. Bu kararın verilmesi ile birlikte soruşturma ve kovuşturma yapılabilecektir.
Talep
Bazı hallerde ise suçtan yargılama yapılabilmesi adalet bakanının talebine bağlanmıştır. TCK m.12 ve m.13’te bahsedilmiştir.