SİYASİ İKTİDAR

 Toplu halde yaşayan insanların içinde aralarında sorunlar çıkabiliyor.Bu sorunların önlenmesi için toplum bir güce ihtiyaç duyuyor.Bu güce ise iktidar diyoruz.Emretme ve itaate dayanan ilişkiye iktidar ilişkisi diyoruz.

    SİYASİ İKTİDARIN ÖZELLİKLERİ

  1. Belli bir toprak parçası üzerinde sınırlanmış yetkiye sahip olan ve sınırlar içindeki toplulukların otoritelere tabi olmalarıdır
  2. Bu otoriteler güç kullanma yetkisine sahiptir ancak kendi sınırları içinde alınan kararlara uyulmadığı takdirde.
  3. Ulusüstü otoriteler sınırlı alanda yetkiye sahip olduklarından diğer devletler ile ilişkiler hukuki açıdan eşit ve uzlaşmacı andlaşmalara dayanır.

 Meşruluk kısaca yönetilen kişilerin inançlarına uygun olmadır.Yani iktidarın tanınması olgusudur.Eğer iktidar meşru değilse sadece kaba bir güç olur.İktidarım meşruluğu ile ilgili farklı görüşler mevcuttur.

TEOKRATİK GÖRÜŞLER

  1. Tabiatüstü İlahi Hukuk Doktirini: Tanrı toplum düzenini yaratırken koruyucu olarak hem iktidarı hem de iktidarı kullanacak olan kişiyi de seçmiştir.
  2. Providansiyel İlahi Hukuk Doktirini : Bu düşünceye göre iktidarın kaynağı tanrıdır ancak onu kullanma yetkisi doğrudan Tanrıdan gelmemektedir.

DEMOKRATİK GÖRÜŞLER  

  1. Halk Egemenliği: Rousseauya göre egemenlik,genel iradenin kullanılmasıdır. Her bireyin özel iradesi genel iradedir.Egemenlik ise meşruluğunu bu iradeden alır.Genel irade bireyler arasında mutlak eşitliğe dayanmaktadır.Rousseauya göre, yönetilenler tek kaldığı için egemen varlığın ilişkisi yurttaş sayısı ölçüsünde artar. Devlet ne kadar büyürse özgürlük o kadar azalır diye düşünmektedir.Yine Rousseauya göre halk egemenliği devredilemez.Hükümet sadece kanunların uygulayıcısıdır.
  2. Bu düşünceyi Fransızlar ortaya koymuştur.Krallığın gücüne karşıdır.Yöneticiler egemenliğin sahibi değil kullanıcısıdır.Doğuştan gelen iktidar hakkı yoktur.Egemenliğin tek sahibi millettir ve tek meşru kaynağıdır.Millet üstün bir varlıktır.Belirli dönemde yaşayanları değil geçmiş ve geceleği kapsar.Egemenlik kendiliğinden değil temsilciler aracılığıyla kullanılabilirdi.Bu sayede millet egemenliği hem mutlak egemenliği hem de iktidarın halkın eline geçmesini engelliyordu.       Fransada 1789 Beyannamesine göre tüm haklara sahip olam fakat seçme ve seçilme hakkı olmayanlar pasif, vergi ödeyen ve seçme seçilme hakkı olanlar aktif yurttaştır.Egemenlik sadece hukuki olarak belirli işlemler yapma yetkisidir.
  3. Emredici Vekalet ve Temsili Vekalet : Rousseauya göre kanun hazırlayanlar halkın bizzat temsilcisi değildir sadece memurlarıdır. Karar veremezler. Yasama halkın elindedir. Görevden alınabilirler.Milli egemenlik ilkesine göre temsilci seçildiği bölgenin değil bütün milletin temsilcisidir.Emir veya talimat yoktur,görevden alınma yoktur.Emredici vekalet yerine temsilci vekalet kullanılmasının pratik ve teorik sebepleri vardır.
  4. Pratik neden yasama faaliyeti ile bağdaşmamasıdır.Emredici vekalet kısa süreli ve önceden belirlenmiş danışma nitelikli meclisler için uygulanabilir fakat uzun süreli yasama faaliyeti olarak uygulanması zordur.
  5. Teorik neden ise milleti temsil eden bir kimseyi aynı zamanda bir bölgeyi temsil eden bir saymak bağdaşmaz.

 SİYASİ İKTİDAR İLE İLGİLİ SOSYOLOJİK MEŞRULUK

  A) Max Weber`e Göre Meşruluğun Temeli : Max` a göre meşruluk otoriteye tabi olanlarca beslenen inançtır.

  1. Geleneksel İktidar: İktidarı kullananlar geleneksel kurallara göre belirlenir.İktidara sahip olan kişiye yerine getirdiği görevlerden dolayı itaat edilir, kişiliğindem dolayı değil.
  • Karizmatik İktidar: İktidarın meşruluğu kişinin üstün niteliklerine dayanır.İktidara sahip kişinin saygınlık ve çekicilik iktidarın kaynağıdır.
  • Akılcı/ Hukuki İktidar: İktidar kaynağını hukuk düzeninden alır.Yetki kaynağı ise hukuk kuralları ve anayasadır.Yönetilenlerin iktidara itaat sebebi kişiliklerine göre değil makamlarınadır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir