Sınıflandırmalar üç farklı şekilde yapılır:Bunlar uygulama alanı,kaynak,konu bakımındandır.

I-IUS CIVILE-IUS GENTIUM

  • Roma hukuku uygulama bakımından Ius civile ve Ius Gentium olarak ikiye ayrılır.
  • Ius civile Roma yurttaşlarına uygulanan hukuktur.Roma yurttaşlarına cives veya quirites denmesinden dolayı bu hukuka Ius Quiritium da denir.
  • Roma imparatorluğu giderek büyümesi sonucu egemenliği altındaki eyalet sayısı artıyordu. Bu eyaletler Roma’dan gönderilen valilerce yönetiliyordu.
  • Roma’da Cumhuriyet Dönemi’ne M.Ö.242 yılında şehir praetoru(praetor urbanus) ‘nun yanında ikinci bir praetorluk kuruldu.Yabancılar praetor’u(praetor peregrinus) adı verilen bu praetor’un görevi iki yönlüydü:

a)Praetor peregrinus

Romalılara özgü bazı hukuki işemlerin yabancılarca da geçerli olarak yapabilmelerini sağlamak durumdaydı.

b)Preator peregrinus’unikinci görevi ise yargılmayla ilgiliydi.Romalılarla yabancılar arasında hukuki işlemler dolayısıyla doğan anlaşmazlıkları çözmekle görevliydi.Bu durum sonucunda birçok yeni hukuk kuralı ortaya çıktı.Romalılar bu hukuk kurallarının tümüne Ius Gentium(kavimler hukuku) adını vermişlerdir.

  • Principatus Döneminde uygun görülen eyaletler halklarına da Roma yurttaşlık hakkı verilmeye başlandı.Bu gelişme imparator Antoninus Caracalla’nın çıkardığı emirnameyle bütün Roma İmparatorluğu uyruklarına Roma yurttaşlığı verildi.Böylece artık Ius civile bütün uyruklara uygulanan bir hukuk durumuna geldi.Bu da Ius civileyi Ius Gentium’un birçok kuralını içine almış bir hukuk konumuna getirdi.

II-IUS CİVİLE-IUS HONORARIUM

•         Roma Hukukunun yaratıcı kaynakları bakımından yapılan ayrımıdır.

•         Ius civile kaynağı halk olan hukuku ifade eder.

•         Ius honorarium ise resmi bir makamın koyduğu hukuk anlamındadır.Ius honorarium magistralarca yaratılan hukuk kurallarının tümünü ifade eder. .Bazı hukuk kitaplarında ise Ius honorarium’un praetor hukuku (Ius praetorium) ile eş anlamda kullanıldığı da geçer.

  • Praetorlar’ın hukuki koruma yolları vardır.Bunlardan en önemlileri şöyledir:

a)Dava(actio):

Praetorlar kendilerine getirileren hukuki anlaşmazlıklarda öne sürülen ve Ius civile’ce bir davaya bağlanmamış hak iddiaları için,uygun bulunursa bir dava olanağı tanıyabiliyordu.Bu davalara actio in factum deniliyordu.

b)Davalara karşı defi(Exceptio):

Ius civile’nin tanıdığı bir dava praetor’un davalıya verdiği bir defi ileri süreme olanağı ile etkisiz bırakabiliyordu.

c)Eski duruma getirme(restitutio in integrum):

Söz konusu olan işlem ya da fiili iptal ederek,sanki bu işlem ya da fiil hiç yapılmamış gibi,ilgilileri bu ilem ya da fiilden önceki hukuki durumlara döndürebiliyordu.

d)Yasak(interdictum):

Bazı durumlarda da praetor kendisine başvuran kişinin haklı durumunu koruyabilmek için bu durumu ortadan kaldırmaya çalışan kişilerin bu davranışlarını yasaklayabilirdi.

e)Zilyetliğin sağlanaması(missio in bona):

Praetorlar korunmalarını hakkaniyet gereği gördükleri bir takım kişilere,Ius civile hükümlerine göre başkalarına ait malların tümünün ya da bir bölümünün fiili hakkaniyetini ellerine geçirme yetkisini verebiliyordu.

•         Ius honorarium’un Ius civile karşısında üç farklı fonksiyonu vardır:

a)Ius honorarium’un Ius civile’yi ayrıntıları bakımından açıklayıp uygulanmasını sağlayarak ona yardımcı olması;

b)Ius honorarium’un Ius civile tarafından düzenlenmemiş konularda kurallar koyarak bu hukuk sisteminin boşluklarını doldurması,onu tamamlaması;

c)Ius honorarium’un Ius civile’nin artık gereksinimler karşılık vermeyen kurallarını değiştirmesi,düzeltmesi.

  • İmparatorluk döneminde mutlak egemen gücün imparator olması sonucunda imparator emirnameleri hukukun tek ve mutlak kaynağı oldu.Böylece Ius civile ile Ius honorarium arasındaki fark giderek ortadan kalktı ve bu iki hukuk sistemi Iustinianus zamanından önce tamamiyle birleşti.

III-IUS PUBLICUM-IUS PRIVATUM(ROMA KAMU HUKUKU-ROMA ÖZEL HUKUKU)

  • Kamu hukuku Roma devletini ilgilendiren hukuk kurallarından özel hukuk ise özel kişilerin ilişkilerini düzenleyen kurallardan oluşur.
  • Roma hukukunda söz konusu ayrımın dayanak noktası hukuki ilişkiler durumunu hareket noktası olarak almaktır.Bu görüşe ‘Süjeler nazariyesi’(özneler kuramı)denmektedir.

IV-ÖZEL HUKUK SİSTEMİ

  • Özel hukuk menfaat ölçü alınırsa kişilerin özel çıkarlarına ilişkin hukuki kurallardan kişilerin durumu;esas alınırsa eşit durumda olan kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallardan oluşur.
  • Gaius’un Institutiones adlı eserinde özel hukuku üçe ayırmıştır.

1.İnsanlara ilişkin hukuk (Kişiler Hukuku-Aile Hukuku)

İnsanları,insan olmaları nedeniyle sahip oldukları çeşitli niteliklerinin (hür,köle,yurttaş) belirlediği hukuki durumları,girişecekleri kişisel(şahsi) ilişkileri düzenleyen kurallardan oluşur.

2.Mallara ilişkin hukuk (Borçlar Hukuku-Eşya Hukuku-Miras Hukuku)

Kişiler arasındaki ekonomik nitelikli yani para ile ölçülebilir bir değeri olan ilişkileri düzenleyen kurallardan oluşur.Mameleke ilişkin hukuk olarak da geçer.Mamelek kelime manası olarak değeri para ile ölçülebilen hak ve borçların tümü anlamına gelir.

3.Davalara ilişkin hukuk(Medeni Usul Hukuku-İcra Hukuku)

Actio davayı ifade eder.Gaius’un Institutiones adlı kitabından dava çeşitleri vardır.

Institutiones sistemi çağdaş Medeni Hukuk sistemlerine temel olarak alınmıştır.Ancak bu sistemde değişiklikler yapılmıştır.Özel hukuk üç temel bölümünde ikinci dereceden bölümlere gidilmiştir:

A)İnsanlara ilişkin hukuk

Bu bölüm kişiler ve aile hukuku olmak üzere ikiye ayrılır.

a)Kişiler Hukuku

İnsanların,insan olmaları dolayısıyla sahip olduktan sonra niteliklere göre içinde bulundukları hak ve ehliyet durumlarına ilişkin kurallardan oluşur.

b)Aile Hukuku

Bir evlilik sonucu oluşan toplumsal bir birim olan aile dolayısıyla ortaya çıkan ilişkileri, hak ve yükümlülükleri düzenleyen kurallar bütünüdür.

B)Mallara ilişkin hukuk

Bu bölüm üçe ayrılır:

a)Eşya Hukuku(Ayni Hukuk)

Kişilerin eşya üzerindeki hakları,yetkileri dolayısıyla birbirleriyle ilişkilerini düzenler.

b)Borçlar Hukuku

Bir kişinin başka bir kişiye bir şey vermesi,yapması ya da yapmaması şeklindeki bir edimini yerine getirmesi olan hukuki ilişkileri düzenleyen kurallardan oluşur.

c)Miras Hukuku

Bir kimsenin ölümünden sonra mamelekinin yani değeri ile para ile ölçülebilen hak ve borçlarının tümünün durumunu düzenleyen kurallar bütünüdür.

C)Davalara ilişkin hukuk

             Eski Institutiones sistemine dayanan çağdaş Medeni Hukuk sistemlerinde beşli bir bölümleme ile karşılaşılmaktadır:

1.Kişiler Hukuku

2.Aile Hukuku

3.Borçlar Hukuku

4.Eşya Hukuku

5.Miras Hukuku

Yapılan değişiklikler sonucu ortaya çıkan sisteme Pandekt’ler sistemi denilmektedir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir