ROMA HUKUKUNUN MODERN HUKUKLAR ETKİLEŞİMİ SÜRECİ   Iustinianus’tan sonra Roma Hukuku tekrar bir gerileme dönemine girmiştir. Daha sonra ise canlandırılmaya çalışılmıştır. Bunun nedeni ticari ilişkilerin gelişmesi ve mahalli hukukların bu gelişmelerden doğan ihtiyaçlara cevap verememesidir. Helen Kültürünün etkisi ile yozlaşan roma hukuku ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara cevap veremez niteliğe gelmeye başlamıştı. Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar Avrupa memleketlerinin tekrar Roma Hukukuna yönelmesine neden olmuştur. Roma Cermen hukuk sisteminin oluşmasında ana faktör Corpus İuris Civilis özellikle Digestayi konu alan bilimsel çalişmalarda.    I.       Skolastik Doktrin:  Çalışma metodlarının skolastik metot, yani Ortaçağ metodu olması nedeniyle bu isimle anılır.  Bu doktrin en önemli  özelliği bazı eserleri ve doktrinleri tartışılmaz bir dogma olarak kabul etmesidir. Felsefe alanında Aristo, Hukuk alanında Corpus Iuris Civilis ve ilahiyat alanında Tevrat ile İncil tartışılmaz bir biçimde kabul temel eser olarak görülmüştür.    a) GLOSSATOR’LAR:  Corpus Iuris Civilis’i bir doğma olarak kabul ettikleri için sadece teorik açıklamalar yapıyorlardı. Bu dönemde Roma Hukuku alanında araştırmalar yapan ve dersler veren hukuk hocalarının metodu, Corpus Iuris Civilis’e glossalar (şerhler) yazmak şeklindeydi. Bu şerhler metin kenarlarına ya da satır aralarına yazılıyor ve bu yolla Corpuss Iuris Cİvilis’te geçen her kavram tek tek açıklanıyordu. 13. yüzyılda öyle bir noktaya gelindi ki artık açıklanacak konu kalmadığı için yapılan tüm çalışmalar bir kitapta (Glossa Ordinaria) toplandı.    b)POSTGLOSSATOR’LAR (COMMENTATOR’LAR): Çalışma metodları glossatorlar ile aynı idi. fakat aralarındaki en önemli fark teorik çalışmalar ile yetinmeyip uygulamaya da ağırlık vermeleri idi. Mevcut ihtiyaçları karşılayacak şekilde şerh verirken örf ve adet hukukunu da göz önüne aldılar. Postglossatorlar Roma hukuku kendi dönemlerinde uygulanabilir kılmaya çalıştılar. En büyük temsilcisi Bartolus de Sassoferatı olan postglossatorlar Usul Hukuku— ceza hukuku ve devlet hukukunda yeni prensipler ve kavramlar yaratmışlardır  Glossatorlar ve Postglossatorlar tüm faaliyetlerini Bologna şehrinde (İtalya) yürüttükleri için bu şehir cazibe merkezi haline gelmiştir. 
HÜMANİST AKIM:  roma hukunun tatbikat için kullanılması benimsememişler, hatta reddetmışlerdı. Her memleketin kendi milli hukukunu uygulaması gerektiğini savunan  bu mektep mensupleri-à Postglossator’lar tarafından bozulmuş olduğunu düşündükleri Corpus İuris Civilis’i filolojik ve tarhihi bilim metodlarıyla incelemişlerdir. Roma hukukununu tatbikattan koparan teorik bir akım mahiyetindedir. Filolojik araştırmalarda aşırılığa gidilmiiş, konudan uzaklaşmıştır. Bu akımın en bürük temsilcisi bir yorum ustası olan Jacobus Cuiacius.   ROMA HUKUKUNUN İKTİBASI: Yeniçağ başlarında roma hukuku avrupa’da iktibas edilmiştir.  İktibas—bir ülkede o ülkeye has şartlar altında gelişmiş olan hukukun başka bir ülke tarafından benimsenmesini ifade etmektedir. Kilise kendi alanına giren ihtilafarın Roma hukukuna göre yetişmiş kişileri görevlendıriyor.  Kilise ile rekabet halinde olan İmparatorlar da iyi hukuk bilgisine sahip hukıuçulara görev vermiş ve bu sayıda hukukçu talebi artmış.  Roma hukuna göre eğitim alan ve hukukçular—yüksek memurluklara, danişmanlıklara getırılıyorve bunların bir kısmı da Hakim ve Avukat olarak görev alıyor. *** Roma hukuku ikincil karakterdeydi. Önce Şehir hukuku, sonra Eyalet hukuku gelir. Bunlarda hüküm bulunmazsa, müşterek hukuk olarak Roma hukuku tatbik edilirdi.     TABI HUKUK AKIMI: Tabı hukuk  görüşünü savunduğu medeni hukuk sistemi, Pandekt hukukçular tarafından geliştirildikten sonra, milli kanunlarda yapılmıştır. Hukuk tatbikatindan kopuk olan çalişan profössorler bu asırda yapılan milli kanunları etkilemek suretiyle hukuk akımının uygulamaya yansımasını sağlamışlardır.        ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Ders notu için tıklayınız.(pdf)

Roma Hukuku Notları -6