-Bir toplumda devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama erklerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve ödevlerini, özgürlüklerini saptayan ve düzenleyen, yasa sıralamasında en önde gelen yasa ve temel bir kanundur.

Anayasanın Üstünlüğü Prensibi- Anayasa ülkedeki bütün mevzuatların üstündedir, altındaki normların hiçbiri ona aykırı olamaz.

Çerçeve AnayasaÇerçeve anayasalar temel hükümlerden oluşur. Soyut niteliklidir. Kazuistik Anayasa- Düzenleyici, uzun ve ayrıntılı olarak hazırlanmış anayasalardır.

Maddi Anayasa- Devletin temel kuruluşunu ve işleyişini belirleyen kuralların bütünüdür.

Şekli anayasa- Kanunlardan farklı usullerle hazırlanan, anayasa adını taşıyan anayasa metni hükümleridir.

Yumuşak Anayasa- Maddelerinin değiştirilme usullerinin herhangi bir kanunun değiştirilme usulüyle aynı olan anayasalardır.

Sert Anayasa- Değiştirilme usulü kanunlardan farklı olarak daha zor olan anayasalardır.

Yazısız Anayasa- Teamüli veya geleneksel anayasa da denilir. Bu tür anayasalar kodifiye edilmemiş anayasalardır.

Yazılı Anayasa- Bir anayasada yer alması gereken kuralların, yetkili bir organ tarafından hazırlanıp temel bir belge haline getirilmesidir.

-Anayasa metnine bağlılık anlamına gelen ‘anayasacılık’ ile aynı zamanda insan haklarının da içselleştirilmesi anlamına gelen ‘anayasalcılık’ birbirinden farklı kavramlardır.

-Modern anayasacılığın üç temel niteliği vardır. Bunlar: Devlet yetkilerinin sınırlandırılması, herkesin hukuk devletini içselleştirip ona bağlı kalması ve temel hakların korunmasıdır.

Hukuk Devleti Devletin vatandaşlarını usulüne uygun hazırlanmış ve kamuya açıklanmış kanunlardan sorumlu tutması, yürütme organının yasama ve yargı organlarında ayrılması ve devlet içerisinde hiç kimsenin hukukun üstünde olmaması hukuk devletinin gereklilikleridir. Hukuk devleti anayasal devletle anlamdaş sayılabilir.

Yargı Denetiminin İstisnaları-

  I. Hükümet tasarrufu ve siyasi sorunlar

  II. Anayasa ve kanunların yargı yolunu kapatması.

!Yargı organları hukukilik denetimi yapabilir fakat yerindelik denetimi yapamazlar.!

Negatif Anayasalcılık- Liberal anayasa teorisyenleri devletin sınırlandırılmasından, bireyin daha çok hakkı olmasın söz etmelerine denilir.

Pozitif Anayasalcılık- Bireyden çok demokrasiye yani insanlar arasında ayrım yapılmamasından bahseder.

Demokrasiyle Anayasalcılık Arasındaki Gerilim- Bu çatışmadı 5 kavram öne çıkmaktadır:

  (1) Kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı.

  (2) Katı anayasalar, insan haklarının güvencesi.

  (3) Anayasa mahkemelerinin kanunların anayasaya uygunluğunu denetlemesi.

  (4) Yatay hesap verirlik, seçimli despotizm olmamalı siyasal katılım sağlanmalı.

  (5) Çoğunlukçu demokrasi tipinde demokrasiye daha çok önem verilirken, oydaşmacı ve ortaklıkçı demokrasilerde anayasalcılığa daha çok önem verilmiştir.

II.KANUN

A. KANUN KAVRAMI

-Yetkili organlar tarafından yapılan, topluma duyurulan uyulması zorunlu kurallardır. Kanunun genel, soyut ve sürekli olmak üzere üç özelliği vardır.

-Türkiye’de kanun yapma yetkisi TBMM’ye aittir. Kanun tasarısını bakanlar kurulu, kanun tekliflerini ise milletvekilleri yapmaktadır. Meclis, kanun yaparken anayasa ve içtüzük hükümlerine uyar. Çıkarılan kanunlar Resmî Gazete ’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer.

-Kanuna eş değer metinler 8 sınıfa ayrılabilir: (1) TBMM İçtüzüğü (2) İçtihadı Birleştirme Kararları (3) Anayasa Mahkemesi Kararları (4) Kanun Hükmünde Kararnameler (5) Hakanın İradesi (6) Kanunu Muvakkat (7) Nizamname (8) TBMM Yorumu

Kanun Çeşitleri-

-Şekli Anlamda Kanun: Yetkili organ tarafından yapılan, belli şekilde yürürlüğe konulan, kanunun içeriğine(muhtevasına) önem vermeyen yazılı hukuk kurallarıdır.

-Maddi Anlamda Kanun: Geniş ve dar anlamda olmak üzere 2’ye ayrılır:

+Geniş anlamda maddi kanun; kaynağının ne olduğu fark etmeksizin bütün hukuk kurallarına denilir.

+Dar Anlamda Medeni Kanun; yasama organı tarafından belli usulle hazırlanılan, herkesin uymasının zorunlu olduğu, genel, soyut ve daimî kurallardır. 

Yasama Yetkisinin Sınırı- Yasam yetkisi temel ve aslidir. Konu sınırlaması yoktur, her konuda kanun çıkarılabilir. Kanunların anayasa uygunluk denetimini Anayasa Mahkemeleri yapar. TBMM’nin birinci görevi kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmaktır. İkinci görevi ise Anayasayla kendisine verilen denetim görev ve yetkisidir.

Kanunların Yapılışı- Kanunlar yasama organı tarafından Anayasa ve içtüzüğe uygun olarak yapılır. Kanun teklifleri TBMM’ye verilir, buradan komisyona iletilir ve Genel Kurula gelir. Toplantı nisabı üye sayısının en az üçte biridir, karar nisabı ise salt çoğunluktur.

Kanunun Yayınlanması- Cumhurbaşkanı kendisine gelen kanunu 15 gün içerisinde yayınlar ya da geri iade eder. Meclis iade edilen kanunu salt çoğunlukla tekrar kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu yayınlamak zorundadır. Kanunun yayınlanması için bir tarih belirtilmemiş ise Resmî Gazete’de yayımlandığı gün yürürlüğe girer.B. KANUNLAŞTIRMA (KODİFİKASYON) 

-Dağınık haldeki yazılı veya yazısız hukuk kurallarının birleştirilmesi veya sıfırdan yazılı hukuk kurallarının konmasına kanunlaştırma denir.

Türkiye’de Kanunlaştırma:

Tanzimat Öncesi Kanunlaştırma- Osmanlı’da geçerli olan kanunnamelere ‘genel kanunname’ belli bir bölgede geçerli olan kanunnamelere ‘özel kanunname’ denilirdi.

Tanzimat Döneminde Kanunlaştırma- 1858 yılında Arazi Kanunnamesi çıkarılmıştır. 1869-11876 yıllarında ilk medeni kanun olan Mecelle yürürlüğe girmiştir.

Cumhuriyet Döneminde Kanunlaştırma- Bu dönemde dinle bağlantılı hukuk yerine laik hukuk düzenine geçilerek yeni bir yapılaşmaya gidilmiştir.

 KANUNLARIN YAPILMASI YÖNTEMLERİ

Kazuistik Metot- Somut kural metodu ya meseleci metot da denilebilir. Bu metotta kanunlar oldukça teferruatlıdır. Hâkime çok güvenilmez.

Soyut Kural Metodu- Bu metotla yapılan kanunlarda hâkime yetki tanındığından hukuk canlıdır. Normlar, geniş ve esnektir. Cumhuriyet sonrası hukukumuzda bu metot kullanılmaya başlanmıştır.

Karma Metot- Soyut ve somut kural metotlarının karışımıdır. Mecelle bu metotla hazırlanmıştır.

KANUNLARIN UYGULANMASI VE YÜRÜLÜKTEN KALKMASI

Kanunların Yürürlüğe Girmesi– Çıkarılan kanun metninde kanunun ne zaman yürürlüğe gireceği belirtilmemişse Resmî Gazete ’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer.

Kanunların Yürürlükten Kalkması-

Açıkça Yürürlükten Kaldırılması- Kanunun ne zaman kaldırılacağı belirtilmiş olabilir ya da yeni kanun eski kanunu açıkça ilga eder. İptal kararları geri yürümez.

Üstü Örtülü Yürürlükten Kaldırma– Zımnen ya da zımni olarak da denilir. Burada bazı çatışmalar ortaya çıkmaktadır:

 -Genel kanun/ genel kanun çatışması

 -Genel kanun/ özel kanun çatışması

 -Özel kanun/ özel kanun çatışması

 -Anayasa, kanun, CBK, KHK, tüzük ve yönetmelikler arasında çelişkide hiyerarşi kuralı

 -Tüzükler arasında çelişki

 -Yönetmelikler arasında çelişki

*Usulen kabul edilmiş ve Resmî Gazete ‘de ilan edilmiş bir kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.

*Kanunlar geçmişe yürümez.

*Türkiye sınırları içerisindeki herkese Türk kanunlarının uygulanmasın ‘mülkilik’, yurt dışında suç işleyen vatandaşın Türkiye’ye döndüğünde yargılanmasına ‘şahsilik’ denir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir