PLATON

  • Platon “Devlet” adlı eserinde en iyi, ideal devletini anlatır. “Kanunlar” adlı eserinde ise uygulama alanına koyamadığı ideal devletinin yerine, ikinci en iyi devletini ortaya koyar.
  • Devlet adlı eserinde Platon mevcut devlet şekilleri hakkında görüşlerini belirtmektedir.
  • Platon demokratik yönetime karşıdır, akıllı bilge azınlığın yönetiminden yanadır.
  • Platon bilgi konusunda rasyonalisttir. Sofistlerin genel geçer bilginin olmadığı, yalnızca sanılar olduğu yönündeki görüşlerine karşı çıkar ve doğru ve sağlam bilginin mümkün olduğunu ileri sürer. (Sokrates siyaset ve ahlak alanında doğru ve sağlam bilgi mümkündür derdi. Diğer konularda ise ancak sanılarımız olabilir diyordu.)
  • Platon duyu verileriyle gelen bilgiler bizi yanıltır diyerek sofistlere katılır.
  • Platon’un genel felsefesinde ikili bir dünya vardır: Akıl, ideler dünyası ve duyular, görünümler dünyası. Nesnelerin görünümleri dışında bir de asılları vardır. Nesneler zamanla kaybolup, göçerler, ama ideler her zaman için mevcuttur.
  • Platon’a göre insanların ruhları dünyaya gelmeden önce, değişmeyen idea aleminde yaşamış ve orada gerçeğin bilgisine erişmiştir. Daha sonra bir bedene hapsedilerek ruhlar bu dünyaya, değişen nesneler, maddeler alemine inmiştir. Bu nedenle bu dünyada insanın iki türlü bilgisi vardır. Birisi bu dünyanın değişen nesneleri hakkında duyularla edinilen bilgi, bu bilgi gerçek bilgi değildir. Çünkü bu alem gerçek değildir. Diğeri duyu organlarının esiri olmayan tamamen akıl ile edinilen bilgi ki bu gerçeğin bilgisidir, doğru bilgidir.
  • Platon’a göre devlet, çıkarları dolayısıyla birbirine bağlanan fertlerin teşkil ettiği bir bütündür. Devlet bir organizmaya benzer. İnsanlar ise onun içinde organizmayı teşkil eden hücreleri andırırlar. İnsanlar çeşitli ihtiyaçları karşılamak için topluluk halinde yaşamaları lazımdır. İş bölümü doğal ve sosyal bir zorunluluktur.
  • Platon’un İdeal devletinde adalet herkesin kendi işini yapması ile gerçekleşecektir. İnsanlar eşit değildirler.
  • Platon’a göre toplumda üç sınıf olmalıdır. Bunlar; üretenler, savaşanlar ve yönetenlerdir. Platon’a göre bu üç sınıf arasında hiyerarşi vardır. Devlette düzenin sağlanması bakımından herkes üyesi bulunduğu sınıfta kalmalı, ancak yetenekleri elverdiği oranda insanların sınıf değiştirmesine izin verilmelidir.
  • Platon’a göre, her sınıfın kendine düşeni yapması ve orada kalması halinde adil bir devlet kurulabilir.

ARİSTOTELES

  • Aristoteles’in en büyük başarısı bilimsel çalışmayı yöntemleştirmesidir.
  • Aristoteles’in genel felsefesi ide-madde ikiliğini uzlaştırmasına dayanır.
  • Aristoteles Platon’dan etkilenir, ancak ondan çok farklıdır.
  • Aristoteles’e göre her şey maddesel dünyada olur. Bilginin kaynağı hem akıl hem de deneydir. Yani doğuştan gelen bilgilerin yanında deney ve gözlemden de bilgi gelmektedir.
  • Aristoteles tabiatta devamlı bir değişmenin varlığını ileri sürmektedir. Bu değişme, gerçek ve devamlı olduğu gibi belirli bir amaca da yönelir.
  • Aristoteles’e göre her şey iki unsurdan oluşur: Madde ve form(öz). Aristoteles’e göre form, maddenin üzerine konduğunda onu neyse o yapandır.
  • Aristoteles doğayı gözlemlemiş ve doğadaki her şeyin değişim gösterirken belli bir amaca yöneldiği sonucuna varmıştır.
  • Platon’un ideaları, Aristoteles’te formlara dönüşür.
  • Aristoteles, mantık ile doğru düşünmenin yasalarını ortaya serer. Bu yasalar en geniş anlamda: Özdeşlik ilkesi (bir şeyin kendisi olması), çelişmezlik ilkesi (bir şey aynı zamanda hem kendisi, hem başka bir şey olamaz), üçüncü halin olanaksızlığını içerir. (bir şey ya kendisidir ya da değildir, üçüncü bir hal düşünülemez).
  • Aristoteles’in ahlak anlayışı erdem ahlakıdır. İnsan davranışının hedefi mutluluktur. Bu mutluluk bir anlık mutluluk değildir.
  • Aristoteles’e göre insan sosyal bir varlıktır ve toplum halinde yaşar. Aristoteles devlet topraklarının yaklaşık olarak yarısının toplum mülkiyetinde kalmasının yararına da inanmakta, mülkiyet dağılımında nispi bir eşitlik sağlanmasının faydasını savunmaktadır.
  • Aristoteles köleliği meşru göstermeye çalışmıştır.
  • Aristoteles devleti zorunlu bir kurum olarak görür. Çünkü ona göre insan doğası gereği toplu yaşar.

DEVLET VE HUKUK FELSEFESİ:

  • Aristoteles’e göre devlet, formu bakımından, altı tanedir. Altı tane form vardır yani altı tane devlet biçimi. Bunlardan üçü iyi, üçü kötü, bozulmuş yönetimlerdir. Monarşi, aristokrasi ve Cumhuriyet iyi yönetim biçimleri. Monarşinin bozulmasıyla tiranlık, aristokrasi yerine oligarşi, cumhuriyetin bozulmasıyla demokrasi ortaya çıkar.
  • İyi devlet yönetimlerinde ortak özellik, yönetimi elinde bulunduran iktidarın ortak iyiyi gözetmesindedir.
  • Aristoteles üç iyi yönetim biçiminden en iyisinin o toplumun yapısına hangisi daha çok uyuyorsa o olduğunu söyler.
  • Aristoteles’e göre devletin hareket unsuru, yurttaşlardır.
  • Aristoteles’e göre devletin amaç unsuru insandır.
  • Aristoteles ikili hukuk ayrımı üzerinde durur: Doğal hukuk ve pozitif hukuk.
  • Pozitif hukukun bir ölçüye vurulması gerektiğinde ideal ölçünün doğal hukuk olması gerektiği sonucuna varır.
  • Aristoteles’e göre doğal hukuk evrensel bir karakter taşır ve bütün insanlar için geçerlidir. Bu iki hukuk düzeni arasında bir çatışma olması durumunda ise, bu çatışmanın doğal hukuk lehine çözülmesi düşüncesindedir.
  • Aristoteles’in adalet anlayışı erdem anlayışına dayalıdır.
  • Aristoteles’in adalet anlayışı dağıtıcı adalet, denkleştirici adalet ve hakkaniyet olmak üzere üçlü bir ayrıma tabiidir.

Denkleştirici Adalet:

  • Bu adalet bir hukuki ilişkide taraf olanların eşit muamele görmesini gerektirir.
  • Denkleştirici adalet, bireylerin kendi aralarındaki ilişkileri düzenler.
  • Haksız fiil işleyenin verdiği zararı tazmin etmesi, sebepsiz iktisapta bulunanın iktisap ettiği şeyi iade etmesi ve nihayet bir suç işleyenin cezayı çekmesi denkleştirici adaletin gereğidir.

Dağıtıcı Adalet:

  • Dağıtıcı adalet, şeref ve malların paylaştırılmasında herkesin yeteneğine ve toplum içindeki durumuna göre kendine düşeni almasını emreder.
  • Dağıtıcı adaletin asıl amacı kişi ile toplum veya devlet arasındaki ilişkileri düzenlemektir.

Hakkaniyet:

  • Hakkaniyet adaleti, somut olay adaletidir.
  • Hakkaniyet adaleti, yargıcın elinde olan bir aygıttır.
  • Aristoteles’e göre genel ve soyut yasaların her olaya aynı biçimde uygulanması adalete aykırı olabilir. Somut olayın özellikleri ve olaydaki kişilerin bireysel özelliklerine inilir ve genel ve soyut yasaların katı biçimde uygulanması ile oluşabilecek adaletsizlikler önlenmeye çalışılır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir