brown and black wooden chairs inside room

ORTA ÇAĞ VE FEODALİTE

·         Batı Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra meydana gelen olaylar sistemin değişmesine neden olmuştur. Bu dönemde okuryazarlık sadece din adamlarında bulunmaya başlamış; kanunların yerini Tanrıya ve toprak sahibi olmaya dayanan güçler almıştır.

·         Özellikle Karolenj İmparatorluğunun ortadan kalkmasının ardından Batı Avrupa’ya feodalite hakim olmuştur.

·         Aristokrasi devlet kurumlarını tamamen doldurmuştur. Bu dönemde elinde ne kadar toprak varsa kamuda da o kadar etkili olunuyordu.

·         Toprak sahibi o topraklarda yaşayan insanlar üzerinde de etkilidir. Bu topraklarda yaşayan insanlar, senyörlerinin adaletine bırakılmışlardır. Bu yargılama tamamen sözlüdür ve itiraz hakkı verilmemektedir.

·         Bu yönüyle feodalitenin adaleti, toprak sahibinin keyfi uygulamalarıdır.

·         Derebeylik düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan kölelere serf denir.

·         Kral hala kutsaldır. Ancak senyörler ve kilise kralın otoritesini kısıtlamaktadırlar.

·         Bu dönemde hem hukuk hem de yönetim gücünü Hristiyanlık’tan almıştır. Benimsenen hukuk anlayışına göre yasalar, Tanrı tarafından konulmuştur. Bu inanış da kralın kanun koyma yetkisini sınırlamıştır.

·         Hıristiyanlık Roma İmparatorluğunda önceki döneminden çok farklı şekilde yayılmıştır. Hıristiyanlar Milano Fermanıyla önce normal yaşamlarına, Hıristiyanlığın devlet dini yapılmasıyla da yüksek bir konuma kavuşmuşlardır.

ST. AUGUSTİNUS

·         Hıristiyanların din, tarih düşüncelerini sistemleştirmiştir.

·         Tanrı Devletinin asla yıkılmayacağını söylemiştir.

·         Tanrı Devleti ile Yeryüzü devleti birbiriyle uyum içindedir. Ne büsbütün ayrı ne de tam olarak aynıdırlar.

·         Onun düşüncesine göre kilise tüm Hıristiyanları kapsar.

AQUINO’LU THOMAS

·         İnsanlar toplu yaşamak zorundadırlar.

·         Önce aile, aileden toplum sonra da Devlet meydana gelir.

·         Toplumun amacı ortak faydadır.

·         Ortak faydayı sağlamanın yolu yasalardan geçer. Bu yasalar da temelini Anayasadan alır. Bu anayasayı ise Devlet meydana getirir.

·         Ona göre iktidarın kaynağı Tanrıdır. Ama bunu insanlar uygular.

·         Monarşi, Cumhuriyet ve Aristokrasinin karması bir yönetim biçiminden bahseder. Kralın yanında danışma meclisi ve halkın bunları sürekli denetimi söz konusudur.

·         Yasalar akıl ve iradeye dayanan, toplumun ortak faydasını amaçlayan şeylerdir.

·         Hukuk, eşitliği hedefler.

Dört çeşit yasa vardır:

Tanrısal Yasa: Tanrıdan insanlara manen ulaşan kurallar

Doğal Yasa: Tanrısal aklın insan aklındaki karşılığıdır.

Ölümsüz Yasa: Tanrısal akıl

İnsansı Yasa: Doğal yasanın toplumda uygulama sağlamasıdır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir