• Başlıca çoğunluk ve nispi temsil sistemi olarak iki ayrılır. 

• 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 2. maddesine göre: Milletvekili seçimi tek derecelidir. Seçim nispi temsil sistemine göre, genel, eşit ve gizli oyla, bütün yurtta aynı günde, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. 

• Türkiye’de milletvekili seçim sistemi ‘tek dereceli nispi temsil sistemi’dir. Ancak 1960 yılına kadar çoğunluk sistemi uygulanmıştır. 

ÇOĞUNLUK SİSTEMİ 

• Çoğunluk sistemi, bir seçim çevresinde en çok oyu alan aday veya adayların seçimi kazandığı sistemdir. 

• Tek isimli tek turlu veya iki turlu ya da listeli çoğunluk sistemi olarak uygulanabilir. 

• Tek isimli tek turlu sisteme ‘dar bölge sistemi’ de denebilir. Bu sistemde, seçim çevrelerinde oyların çoğunluğunu elde eden aday seçilmiş olur. 

• Tek isimli iki turlu çoğunluk sistemi, geleneksel Fransız sistemi olarak da bilinir. Bu sistemde adayın birinci turda seçilebilmesi için iki koşul aranır. Birincisi, adayın seçim çevrelerinde kullanan geçerli oyların salt çoğunluğunu almasıdır. İkincisi, seçim çevresinde toplam seçmen sayısının dörtte birine eşit sayıda oy alması gerekir. 

• Birinci turda bu iki koşulu yerine getiren adayların ikinci turda toplam geçerli oyların basit çoğunluğunu elde etmesi gerekmektedir. Ancak ikinci tur seçimlerine katılabilmek için birinci turda belli bir oy yüzdesini yakalamak gerekir. 

• Listeli çoğunluk sisteminde, birden fazla milletvekili çıkaracak şekilde belirlenen seçim bölgelerinde liste halinde yarışan partilerden bir bölgede en çok oyu alan parti o seçim çevresinde milletvekillerinin tamamını kazanır. 

• Liste usulü adayları üzerinde tercihte bulunulmasına göre: Bloke Liste: Seçmenler kendilerine sonra annesi de üzerinde hiçbir değişiklik yapamaz. Tercihli Oy: Aynı partinin belirlediği adaylar arasında seçmenler kendi tercihini yapabilirler. Karma Liste: Kendisine sunulan değişik Parti liste üzerindeki adaylardan ayrı bir liste oluşturabilmektir. 

olmak üzere üç ayrılır. 

• Türkiye 1946-1960 arasında listeli çoğunluk sistemi uygulanmıştır. 

Abdurrahman Eren, Anayasa Hukuku (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku), Onikilevha, 1. Basım, İstanbul, Aralık 2018, s. 455-458 

NİSPİ TEMSİL SİSTEMİ 

• Çoğunluk sisteminin adil olmayan sonuçlarını ortadan kaldırmak ve her siyasi partiye seçimlerden aldıkları oy oranında temsil edilebilme olanağı sağlamak amacıyla nispi temsil sistemi geliştirilmiştir. 

• Bu sistemde ilk adım, seçim sayısının bulunmasıdır. Bir seçim çevresinde bir milletvekilinin alması gereken asgari oy, seçim sayısıdır. Seçim sayısı üç yolla belirlenir; bir seçim bölgesinde geçerli oyların milletvekili sayısına bölünmesi, ülkenin tamamında geçerli oyların toplam milletvekili sayısına bölünmesi, sabit sayı sistemi. Bu sayı belirlendikten sonra bir seçim çevresinde partilerin aldıkları oy seçim sayısına bölünerek partilerin elde ettikleri milletvekili sayısı bulunur. 

• Klasik nispi temsil sisteminde artık oylar ve buna bağlı olarak açıkta kalan milletvekilleri olur. 

• Artık oyların değerlendirilmesinde en yüksek artık ve en yüksek ortalama usulleri kullanılır. 

• En yüksek artık usulünde artık oylar, büyükten küçüğe sıralanır dağıtılmayan milletvekilleri en büyük artıktan başlanarak dağıtılır. 

• En yüksek ortalama sisteminde, ilk dağıtım sonrası elde edilen milletvekili sayısına 1 sayısı ilave edilir. Ortaya çıkan sayı her partinin toplam oyuna bölünür ve sonuçları büyükten küçüğe doğru sıralanıp en yüksek ortalamadan başlayarak milletvekilleri dağıtılır. 

• Günümüzde nispi temsil sisteminde en yaygın olan d’Hondt sistemidir. Bu sistemde artık oy ve artan milletvekili oluşmadığından bir seçim sayısı belirlemeye de ihtiyaç yoktur. 

• d’Hondt sistemine göre her partinin aldığı geçerli oy sayısı, o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Bölme sonucu elde edilen sayılar büyükten küçüğe doğru sıralanan büyüklük sırasına göre milletvekilleri dağıtılır. 

• Türkiye’de ‘nispi temsilin barajlı d’Hondt sistemi’ uygulanır. Bu sistemde, öncelikle partilerin barajı geçmesi gerekir. 

• Genel seçimlerde ülke genelinde, ara seçimlerde seçim yapılan çevrenin tümünde geçerli oyların %10’unu geçemeyen partiler milletvekili çıkaramazlar. 

Abdurrahman Eren, Anayasa Hukuku (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku), Onikilevha, 1. Basım, İstanbul, Aralık 2018, s. 455-458 

• İlk adımda barajı geçen partiler belirlendikten sonra ikinci adımda, bir seçim çevresinde siyasi partilerin ve bağımsız adayların elde edecekleri milletvekili sayısının hesabı yapılır. 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 34. maddesine göre: 

“Seçime katılan siyasi partilerin ve bağımsız adayların adları alt alta ve aldıkları geçerli oylar da hizalarına yazılır. Siyasi partilerin oy sayıları önce 1’e sonra 2’ye sonra 3’e… o çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Elde edilen partili ve bağımsız adayların aldıkları oylar ayrım yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanır. Seçim çevresinden çıkacak milletvekili sayısı kadar, bu payların sahibi olan partiler ve bağımsız adayların rakamlarının büyüklük sırasına göre milletvekili tahsis olunur. Son kalan milletvekili için birbirine eşit rakamlar bulunduğu takdirde ad çekmek suretiyle tahsis yapılır. Seçime katılan partilerden hiçbiri %10 barajını aşamamış ise, milletvekilleri 3.ve 4. Fıkra hükümlerince paylaştırılır.” 

• Üçüncü aşamada il seçim kurulu başkanı, siyasi parti aday listesinde ve varsa bağımsız adaylardan seçilenleri tespit eder ve tutanağının bir suretini o seçim çevresinde ilan ettirir. Diğer bir suretini ise, bir hafta süreyle İl Seçim Kurulu’nun kapısına astırır. 

• Milletvekili seçilenler belli olur olmaz il seçim kurullarınca YSK’ya bildirilir. Milletvekili seçilenlere il seçim kurullarınca hemen bir tutanak verilir. Bu tutanakların bir örneği de YSK’ya gönderilir. YSK tutanaklardan birini TBMM Başkanlığı’na verir.

Ders notu için tıklayınız.(pdf)

Anayasa Hukuku Notları -13