usul hukuku

MEDENİ USUL’ÜN YER BAKIMINDAN UYGULANMASI

Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda usul kuralları bakımından kabul edilen temel ilke lex fori (hakim kendi hukukunu uygular) ilkesidir. Yani mahkeme uyuşmazlığın esasına yabancı bir hukuku uygulasa dahi, yargılamayı kural olarak Türk usul hukukuna göre yapar. İstisnaları şunlardır:

  1. Usuli ilişkinin süjesi olabilmelidir. Taraf ve dava ehliyeti ilgilinin milli hukukuna göre belirlenir. Yabancıların taraf olduğu ihtilaflarda yabancının taraf olduğu hukuk düzeni ona taraf ehliyetini tanımlamışsa bu durumda türk mahkemesi bu kişiye davaya taraf olma imkanını verecektir.
  2. İspat yükü, esasa uygulanan hukuka(lex causae) göre belirlenir.
  3. Dava konusu kılınmış bir vakıanın mevcudiyeti konusunda hakimde oluşması gereken kanaatın derecesi, mahkeme kararının esasını etkileyecek olması sebebiyle esasa uygulanacak hukuka göre belirlenir.
  4. Caiz ispat araçları açısından hem işemin yapıldığı yer hukuku (lex loci contractus) hem de esasa uygualanacak hukuk(lex causa) birlikte dikkate alınmalıdır.

MEDENİ USUL’ÜN ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI

Yürürlüğe giren kanun hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği açıkça düzenlenmiş ise yani zaman bakımından uygulanması hakkında bir hüküm içeriyorsa belirtilen tarihten itibaren yürürlüğe girecek ve uygulanacaktır. Ancak ne zamana yürürlüğe gireceği hakkında hüküm içermiyorsa “hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” Yani yeni hükmüN tamamlanmış usuli işlemlere bir etkisi olmaz. Ancak tamamlanmamış usuli işlemler yeni hükümlere göre yapılacaktır. Burada önemli olan usuli işlemin tamamlanıp tamamlanmasıdır. Henüz yapılmamış ve tamamlanmamış usuli işlemler yeni kanuna tabi olacaktır. Çünkü usul hukukunda “derhal uygulama” kuralı geçerlidir. Zaman bakımından uygulama ilkesinde her usul işlemi ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

MEDENİ USUL’ÜN KİŞİ BAKIMINDAN UYGULANMASI

Milletlerarası hukuk çerçevesinde, ülke içerisindeki yargı yetkisine sınırlama ve ülke dışında mevcut olmayan bu yetkiye istisnaen varlık kazandırılması medeni usul hukuku kurallarının kişi bakımından uygulanmasıdır. Devletlerin ülke sınırları içindeki yargı yetkisine ilk sınırlama yabancı devletler açısındandır. Buna göre bütün devletler eşit olduğundan eşitlerin birbiri üzerinde hakimiyet yetkisi yoktur.

Yargı bağışıklığından yararlanan ikinci grup yabancı devlet ve hükümet başkanları ile dışişleri bakanıdır.  Buna göre devlet ve hükümet başkanları ile dışişleri bakanları görev süreleriyle sınırlı olarak Türk yargısından bağışıktır.

Yargı bağışıklığından yararlanan üçüncü ve son grup da yabancı ülke temsilcileridir. Ayrıca ülkemizdeki NATO personeli ve bazı milletlerarası kuruluşlar açısından özel düzenlemeler bulunmaktadır.

Medeni Usul Hukuku İÜHF

HMK

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir