HAKSIZ FİİL HUKUKU

KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ 

(GENEL ESASLAR/ADAM ÇALIŞTIRANIN SORUMLULUĞU) 

Haksız fiilde esas olan kusur sorumluluğudur. Ancak çağın gereksinimleri, ilerleyen teknoloji ve oluşan yeni tehlikeler karşısında kusur sorumluluğu tüm şartları sağlamamaktadır. Dolayısıyla kanunda sınırlı sayıda belirtilen kimi hallerde, kişilerin kusursuz olmasına rağmen sorumlu tutulması mümkün kılınmıştır. Bu kişiler genellikle faaliyet yürüten, bir sermayeden veya işçi-işveren ilişkisinden yararlanan kişilerdir. Zarar maddi veya manevi olabilir.

Kusursuz sorumluluk halleri TBK 65 vd. düzenlenmiştir. (Başka kanunlarda da kusursuz sorumluluk halleri sayılmıştır.). Buna göre Borçlar Kanununda sayılan kusursuz sorumluluk halleri:

  1. Adam çalıştıranın sorumluluğu
  2. Hayvan bulunduranın sorumluluğu
  3. Yapı Malikinin sorumluluğu
  4. Tehlike sorumluluğu
  5. Hakkaniyet Sorumluluğu (Ayırt etme gücü bulunmayanların sorumluluğu)

Adam Çalıştıranın Sorumluluğu (TBK md.66)

Adam çalıştıran, bir sermaye ile işçi çalıştırmakta, çalıştırılan işçilerin emeğinden yararlanarak gelir elde etmekte veya işini gördürmektedir. Bu faydadan yararlanan çalıştıran, işçisinin verdiği zararlardan objektif özen yükümlülüğü kapsamında kusursuz olarak sorumludur. 

Kapsam 

TBK md.66/f.1 uyarınca: “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” Buna göre adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir:

  1. İşveren-işçi ilişkisi bulunması: Çalışan, çalıştıranın emir ve talimatları altında iş görmelidir. Bu ilişki için sözleşme kurulması şart değildir, fiili durumda da olabilir. Ortaklık, vekalet sözleşmesi nedeniyle verilen zararlar TBK md.66’nın uygulama alanına girmez. 
  2. Zarar, çalıştırılan kişinin iş sırasında, iş nedeniyle yaptığı hukuka aykırı fiili ile gerçekleşmelidir. Eğer hukuka uygun bir zarar varsa, çalışan da çalıştıran da sorumlu olmaz. Eğer iş ile bağı olmayan bir zarar gerçekleştiyse, yalnızca işçinin sorumluluğu tartışılır. 
  3. Üçüncü bir kimse zarara uğratılmış olmalıdır. Üçüncü kişi, iş ile alakalı olmayan herhangi biri olabileceği gibi diğer çalışanlar da olabilir. 

Zarar sözleşmesel bir sorumluluğun ihlali nedeniyle ortaya çıkmış ise, TBK md.116 uygulanır. Bazen aynı zarar hem sözleşmeden hem de haksız fiilden kaynaklanabilir. Bu durumda TBK md.66 ile md.116 hükümleri yarışır. Davacı, kendisi için hangisinin daha avantajlı olduğuna kanaat getirirse o hükümden davayı açabilir. Uygulamada daha çok 116. maddeden dava açıldığı görülmektedir. 

Adam çalıştıran kişi başkasını da çalıştırıyorsa, o kişinin verdiği zararlarda müteselsil sorumluluk doğar. [(A), (B)’yi çalıştırıyor. Bu iş ilişkisi çerçevesinde (B), (C)’yi çalıştırıyor. (C)’nin üçüncü kişilere verdiği zarar yukarıda sayılan şartları taşıyorsa (A) ile (B) müteselsil olarak kusursuz sorumludur.]

Çalışan talimatı yanlış anlarsa, talimatta veya denetlemede eksiklik nedeniyle adam çalıştıran sorumludur.

Sorumluluktan Kurtulma

TBK md.66/f.2, f.3 hükümlerinde iki tür sorumluluktan kurtulma hali düzenlenmiştir. Birincisi zararın doğmasını önleme, ikincisi işletmenin zararı önlemeye elverişli olmasıdır.

İkinci fıkraya göre: “Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.” Burada dikkat edilmesi gereken husus, gerekli özeni gösterip göstermediğinin objektif olarak incelenmesinin yeterli olduğudur. Adam çalıştıranın özeni göstermemekte kusurlu olup olmadığı önemli değildir. 

Üçüncü fıkraya göre: “Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.” Bu hüküm, çalışan-çalıştıran ilişkisinin bir işletme çatısı altında olması halinde, sorumluluktan kurtulmak için getirilen ek şartı ifade etmektedir. Adam çalıştıran, hem ikinci fıkradaki hem de bu fıkradaki şartları yerine getirdiğini ispatlamak zorundadır.  (İkinci ve üçüncü fıkralardan birinin şartlarının yerine getirilmesi halinde de sorumluluktan kurtulunacağı doktrinde savunulmuştur)

Belirtmek gerekir ki, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, adam çalıştıran kural olarak sorumludur. Yani adam çalıştıranın sorumluluk karinesi vardır. Çalıştıran, ancak bu karineyi çürütmek suretiyle sorumluluktan kurtulabilir. 

Rücu

TBK md.66/f.4 uyarınca: “Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.”  Rücu hakkının kullanılması ile adam çalıştıran, ödediği tazminatın bir kısmını çalışandan istemektedir. Şartları şu şekilde sayabiliriz:

  1. Tazminatın tamamının ödenmiş olması gerekir
  2. Zarar veren çalışan, bizzat sorumlu olmalıdır. Ancak sorumlu olduğu ölçüden fazlası rücu edilemez. 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir