“Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
- HUKUKİ SORUN
- KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Konut ve eklenti sayılan yerlerde herhangi bir kaygı ve korku taşımadan yaşama hakları oluşturmaktadır.
- MADDİ UNSURLAR
- Suçun konusu: suçun konusunu konut ve eklenti yanında rıza dışında girilmesi alışılmışın dışında olan işyerleri ve eklentileri oluşturur.
*burada konut, eklenti ve işyerine değinmek gerekir.
- Konut: kısa veya uzun süreli barınma, yeme içme gibi yaşamsal faaliyetlerin sürdürüldüğü herhangi bir yer konut olarak sayılabilir. Geniş yorumlamak gerekir. Kişide konut iradesi olması gereklidir.
- Eklenti: doğrudan doğruya veya dolaylı olarak konuta bağlı olup fiilen konutun kullanılmasına özgülenen veya onu tamamlayan o yerin başkasına aidiyetini simgeleyen yerlerdir.
- İşyeri: bilimsel, sanatsal, sınai ve benzeri faaliyetlerin yapıldığı her yer işyeri olarak kabul edilmektedir.
- Niteliği gereği girilmesi rızaya dayanmayan işyerleri bu kapsamda ele alınmaz. ÖR: market, bakkal, galeri, dükkân gibi. Ancak işyeri sahibi bazı kişilerin girmesini kısıtlamışsa bu kişilerin girmesi halinde suçun oluşacağından bahsetmek mümkündür. ÖR: dilenciler giremez yazısının kapıya asılması.
- Bunun dışında niteliği gereği rıza olmadan girilmesi alışılmışın dışında olan yerlere halka açık günlerde girildiği takdirde bu suç oluşmayacaktır.
- Suçun faili: bu suçun faili herkes olabilir.
Evin maliki kiracısına karşı da bu suçu işleyebilir.
Eşler birbirlerine karşı bu suçu işleyemezler. Ancak eşler hakkında ayrılık kararı varsa ve eşlerden biri ayrı bir konut tesis etmişse diğer eşin rızası olmaksızın konuta girmesi suçu oluşturur. Bunun yanı sıra eşlerden biri ayrılık kararı olmaksızın bir üçüncü kişinin evinde yaşıyorsa ve diğer eş bu eve üçüncü kişinin rızası olmadan girerse üçüncü kişiye karşı bu suç işlenmiş kabul edilir.
Aile fertleri birbirlerine karşı bu suçu işleyemezler. (Kişinin rızası olmadığı açıkça anlaşılmalı. ÖR. Kardeşlerden birinin diğerinin odasına girmesini yasaklaması durumu.)
- Suçun mağduru: mağduru herkes olabilir.
- Fiil: seçimlik hareketli bir suçtur. Girmek veya girdikten sonra çıkmamak fiilleri ile işlenebilir.
- Girmek: Türk öğretisinde sayılan yerlere vücudun tamamen girmiş olması aranır. Suçun koruma alanı bedenen aşılmış olmalıdır.
- Çıkmamak: Korunan alanlara hak sahibinin rızası ile girildiği halde rıza dışında bu alanda kalındığı zaman çıkmamak fiili gerçekleşmiş kabul edilir.
*Konut veya eklentiye hak sahibinin “rızasına dayanılarak” girilmişse tipiklik unsuru gerçekleşmiş olmaz. Bu suç bakımından rızaya aykırılık tipiklik unsuru ile alakalı olduğundan bu konuda failin yanılması hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında hata (m.30/3) olarak değil tipiklikte hata (m.30/1) olarak değerlendirilir.
- Buna göre failin kastı ortadan kalkar ancak taksiri saklıdır. Ve bu suçun taksirle işlenmesi mümkün olmadığı için rızanın varlığında kusuruyla yanılan failin bu suç bakımından sorumluluğuna gidilemeyecektir.
*Konutta tek kişi oturuyorsa rıza gösterme hakkına da yalnızca bu kişi sahiptir.
*Evlilik birliğinde aile bireylerinden her biri veya başka bir sebeple birlikte birden fazla kişinin yaşadığı hallerde bu yerde yaşayan her bir kişi rıza göstermeye yetkilidir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki bu kişilerin gösterdikleri rıza meşru bir amaca yönelik olmalıdır.
- Eşlerden birinin başka bir kimseyi cinsel sebeple eve davet etmesi durumunda diğer eşin bu durumu bilmesi halinde rıza göstermeyeceği kabul edilir bu durum varsayılan rızasızlık olarak değerlendirilir ve konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşur.
- Ailesi ile birlikte oturan ergin kız ya da erkek evladın sevgilisinin kota girmesi konusunda açıkladığı rıza geçerlidir bu suç oluşmaz. (Bu kişilerin cinsel özgürlükleri vardır).
Hatta 15 yaşını tamamlamış olup bununla birlikte cinsel nitelikli davranışın anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olan çocuklar açısından da aynı sonuca varılabilir. (Kürsü görüşü bu şekilde Yargıtay aksi görüşü benimsemektedir.)
- Reşit olmayan ancak ayırtım gücüne sahip bir çocuğun verdiği rızayla meşru bir amaç doğrultusunda eve giren kişi açısından da bu suç oluşmayacaktır.
- Rıza vermeye yetkili kişi olması gerekir. Bu bağlamda hizmetçi, misafir vb. yetkili sayılmayacaktır. Çünkü hak sahibi değildirler. (Hak sahibinin varsayılan iradesi varsa kişilerin vereceği rıza geçerli sayılabilir)
- MANEVİ UNSURLAR
Kasten işlenebilen bir suçtur.
- HUKUKA AYKIRILIK
Hukuka uygunluk nedenlerinin varlığına bakılır.
- NİTELİKLİ UNSURLAR
- Geceleyin işlenmesi
- Cebir veya tehdit kullanılması: cebir veya tehdidin konut içinde bulunan herhangi bir kişiye karşı işlenmesi yeterlidir. Ancak cebir eşyaya yönelik olduğu takdirde bu nitelikli hal uygulanmayacaktır.
Cebir uygulanırken suçun işlenmesini aşacak ölçüde bir cebir kullanılmışsa ve bu durum NSAY hallerinden birini oluşturuyorsa kişi ayrıca NSAY’den de cezalandırılır.
Cebir veya tehdit konuta girmek veya çıkmamak konusunda uygulanmalıdır. Yani bu konuda bir nedensellik bağı, amaç-araç ilişkisi olmalıdır. ÖR: konuta girdikten sonra bir kişiye cebir veya tehdit uygulandığında kişi bu suçlardan ayrıca cezalandırılacaktır.
- Suçun silahla işlenmesi
- Suçun birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale sokması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle işlenmesi
- Suçun var olan ya da var sayılan suç örgütlerinin oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi
- Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi
- KUSURLULUK
Kusuru kaldıran hallerin varlığına bakılır.
- SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
- Teşebbüs: seçimlik hareketlerden girme için teşebbüs mümkündür buna karşılık çıkmama için teşebbüs mümkün değildir.
- İştirak: her şekilde iştirak mümkündür.
İçtima: NSAY oluştuğu durumda ve cebir tehdit bakımından yapılan açıklamalar dikkate alındığından iki suç için ayrı ayrı ceza verilecektir.