KİŞİLİĞE TECAVÜZ HALİNDE TANINAN DAVALAR:

KORUYUCU DAVALAR

  • Kişiliğe tecavüz halinde hangi davaların açılabileceği MK 25’te sayılmıştır.Durdurma,önleme,hukuka aykırılığın tespiti davası,manevi tazminat,maddi tazminat ve vekaletsiz iş görmeden doğan davalardır.
  • !! Sebepsiz zenginleşme davası öngörülmemiş olsa da açılabilecek şartlar doğmuşsa sebepsiz zenginleşme davası da açılabilir.

DURDURMA DAVASI:

  • Tecavüz başlamışsa ve devam ediyorsa durdurma davası açılır.Amaç devam eden tecavüze son vermektir.
  • Tecavüz bitmiş ve etkileri sürüyorsa eğer durdurma açılmaz.Tespit davası açılır.
  • Failin kusurunun bulunmasını ve zarar doğmuş olması aranmaz.Hukuka aykırı bir tecavüzün gerçekleşmesi yeterlidir.
  • Tecavüz durumu devam ettiği sürece zamanaşımına uğramaz.
  • Şeref ve haysiyete,mesleki ve ticari değerlere,özel hayata yapılan saldırılarda ortaya çıkar.
  • Hakim durdurma davası sonucunda belirli davranışlara yasak getirebilir.Genel bir davranış yasağı getiremez(MK 23’e aykırılık teşkil eder.)

ÖNLEME DAVASI:

  • Tecavüz henüz başlamamış ancak tecavüz tehlikesinin var olduğu durumlarda açılır.
  • Tecavüz başlamadan var olan tehlikeyi engellemek amaçlanır.
  • Herhangi bir tecavüz ihtimalinin bulunması yeterli değildir.Ciddi bir tecavüz tehlikesinin var olması gerekir.
  • Tecavüz tehlikesi var oldukça açılabilir.
  • Tecavüz tehlikesi yaratanın kusuruna ya da muhtemel zarar tehlikesinin bulunması gerekli değildir.

HUKUKA AYKIRILIĞIN TESPİTİ DAVASI:

  • Tecavüz sona ermiş ama tecavüzün etkileri devam ediyorsa açılabilir.
  • Failin kusurunun ya da zararın varlığı aranmaz.
  • Hukuka aykırı müdahele mahkemece tespit edilmiş olsa da bu karar sadece taraflar tarafından bilinir,üçüncü kişilere ilan olmaması durumunda hukuka aykırılık etkisini devam ettirebilir bu durumda aynı davada kararın üçüncü kişilere bildirilmesi,ilan edilmesi istenebilir.
  • Talep doğrultusunda olur.Hakim re’sen kararı bildirme ya da ilan kararı alamaz.

PARASAL TALEP DAVALARI

VEKALETSİZ İŞ GÖRMEDEN KAYNAKLANAN DAVA(KAZANÇ İADESİ):

  • Mağdurun elde etmek istemediği ya da elde edemeyeceği kazancın tecavüz eden kişide kalmaması bu dava ile temin edilir.
  • Maddi tazminattan ayrılan yönü mağdurun söz konusu kazancı elde etmek istememesidir.Elde etmek istemediği için ortada elde edememenin getirdiği bir zarar söz konusu değildir.Zarar oluşursa eğer maddi tazminat davası açılması talep edilir.
  • Kusur aranmaz.

MADDİ TAZMİNAT:

  •  Kişilik hakkına yapılan tecavüz sonucunda mağdurun malvarlığına ilişkin zararın temini için tecavüz edene açılır.
  • Maddi tazminat davasının açılabilmesi için failin kusuru ve ortaya çıkmış bir zararın varlığı aranır.
  • !!! Kişilik hakkına yapılan tecavüz kusursuz sorumluluğu gerektiren bir durumsa eğer kusur şartı aranmaz.İstihdam edenşn sorumluluğunun söz konusu olduğu hallerde istihdam eden kusuru olmamasına rağmen maddi tazminat öder ( BK 66)
  • Maddi tazminat haksız fiilden kaynaklanıyorsa BK 72’deki 2 yıl, sözleşmeden kaynaklanıyorsa BK 146’daki 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
  • Borca aykırılık durumunda kusur karinesi oluşur ve zarar gören borçlunun kusurunu ispat etmek zorunda değildir.Borçlu tazminatı ödemek istemiyorsa kusursuzluğunu ispat etmekle yükümlüdür.(BK 112)

MANEVİ TAZMİNAT:

  • Kişilliğe yapılan tecavüzler sonucunda kişin duyduğu elem,acı,kederin başka yollarla tatmin edilmesi amaçlanır.
  • Manevi zararın varlığı şarttır.
  • Kusurlu ya da kusursuz ortaya çıkan haksız fiil varlığı şarttır.(BK 58)
  • Sözleşme ihlali(borca aykırılık) söz konusu ise kusur karinesi oluşur.(BK 112)
  • Kusursuz sorumluluk hallerinde de manevi tazminat istenebilir.
  • Manevi tazminat hakkı kazanan kişi manevi tazminat olarak bir miktrar para talep edecektir.
  • Hakim takdir yetkisini kullanarak para yerine ya da parayla birlikte başka bir manevi tazminat konusu belirleyebilir.Bu yetki sadece hakime aittir.
  • Hakim bu takdir yetkisini kullanırken talepten fazlaya karar veremez.
  • MK 25/2 hükmüne göre manevi tazminat istemi hayatta devredilmesi için karşı tarafça kabul edilmiş olmalı.
  • Mirasçılara geçebilmesi için mirasbırakan kişi tarafından bu talep ileri sürülmüş olması gerekir.Aksi halde geçmez.(Kişi hayattayken manevi tazminat talebinde bulunmuştur öldükten sonra mirasçıları yerine getirebilir.)
  • Ölüm halinde ölümden duyulan kederle zarar görenin yakınları manevi tazminat talebinde bulunabilir.(Ölene ait olup yakınlara geçen hak değildir.)

YETKİLİ MAHKEME:

  • Davacı isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde isterse davalının yerleşim mahkemesinde açabilir.(MK 25 davaları için geçerlidir.)
  • Haksız fiilden kaynaklanan davalarda haksız fiilin gerçekleştiği yerin mahkemesinde dava açılabileceği kabul edilir.)
  • Koruyucu davalar ve parasal talep davaları bir arada açılabilir.(Önleme davası açılamaz,tecavüz gerçekleşmediği için ortada zarar yoktur maddi manevi tazminat talebinde bulunulamaz.)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir