Osmanlıda-Kadılık

İslamiyet Sonrası Türk Hukuku

751 Talas Savaşı ile Türkler islamiyete girmeye başlamış ve orta asyaya
göçler yaşanmıştır. Türklerin Müslüman oldukları dönem Arapların yoruldukları
ve duruldukları bir dönemdir. Türkler islamin gaza misyonunu üstlenmiş ve
sürdürmüşlerdir. Savaş devirlerinde esir olan Türklerin illerinde bağımsız
devletler kurduğu bilinmektedir. Memlükler bunun örneği ve Göktürklerden sonra
türk adını kullanan devlettir. Araplar bunlara Devlet-i Türkiye adını
vermekteydi. Gagavuzlar ya da Hazarlar gibi Müslüman olmayan devletler de
vardır ancak Müslüman olmayan Türk devletleri genellikle asimile olmuş Türkler
islamla milli kimliklerini korumuştur. Müslüman Türklerin Haçlı Seferleri’nde
de etkisi büyüktür. Osmanlı 600 yıl merkeziyetçi bir yapı sürmüştür. Devlet-i
ebed ideası kuruluştan itibaren vardır ki bu uğurda kardeş katli bile caiz
sayılmıştır. 8.yy dan sonra Türkler hızla islamiyete girmeye başlamış ve
özellikle Selçuklulardan itibaren islam hukuku uygulanmaya başlanmış Osmanlı’da
oldukça olgunlaşmıştır. Türkler bin yıldan fazla islam hukukunu uygulamıştır.

İSLAM HUKUKUNUN KAYNAKLARI

İslam hukuku sui generis bir hukuktur. Edille-i şerriye denilen dört asli
kaynak vardır asli ise iki kaynak vardır. Bunlar kuran ve sünnettir. Buna icma
ve kıyas da eklenmiştir.

KURAN

 İslam hukukunda herhangi bir mesele ortaya çıktığında önce kurana
bakılır adeta anayasadır. 23 yılda ara ara ayetler şeklinde tamamlanmıştır. 114
sure vardır. Mekki ve Medeni sureler olmak üzere ikiye ayrılır. Mekke Medine
dönemi islam dönemi için önemli bir ayrımdır. Mekke dönemi daha çok inançla
ilgili ayetler ortaya çıkmış Medine döneminde toplumsal yaşama ait ayetler
gelmiş ve böylece bir hukuk oluşmuştur. Hz Ebubekir zamanında kitap haline
gelmiş Hz Osman zamanında çoğaltılmıştır. Farklı mezhepler olsa da kuran metni
hakkında bir ithilaf yoktur. Kuran hukuk kitabı değildir. Hukukla alakalı
ayetler çok az sayıdadır.

SÜNNET

Peygamberin sözleri hadis hareketleri fiili sünnet yapılan davranışı
onaylaması takriri sünnettir. İslam hukukun 2. Kaynağıdır. Kuran ve sünnette
açık hüküm varsa ortaya çıkacak problemler genel esaslar çerçevesinde islam
hukukçuları tarafından içtihat denilen metotla çözülmüştür. Peygamberin
söylediği her şey hukuki manada sünnet değildir. Sünnet işlevsel olarak üç
gruba ayrılır : kanunda zikredileni teyit eden, kurandaki genel hükmü açıklayan
ya da bağlayan, kuranda olmayan hükümler.

HADİS

Sünnetin toplanmasına Emeviler’den  Ömer bin Abdülaziz devrinde
başlanmıştır. İslamın ilk üç asrına geçince kitaplar ortaya çıkmıştır bu
kitaplarda rivayet edenlerin adlarına göre sıralama yapılmıştır. 3.nesilde ise
artık Kütüb-i Sitte oluşmuştur. Bunlardan Buhari ve Müslim’in hadis kitapları
güvenilirdir. Altı tane önemli hadis kitabından oluşur. Sahih-i Buhari Sahih-i
Müslim Sünen-i Nesâî Sünen-i Ebu Davud Sünen-i Tirmizi  Sünen-i İbn Mace.
Hadis senet ve metinden oluşur. Senet kısmında raviler vardır. Metin kısmında
ise hadisin içeriği yer almaktadır. Hadisler de çeşitli ayrımlara tabidir. Ravi
sayısına göre mütevadi, meşhur ve avad olmak üzere üçe ayrılır. Mütevadi çok
sayıda insan tarafından bizlere ulaşan hadisler için kullanılan tabirdir. Namaz
oruç hac zekat gibi. Meşhur hadis bir ve ikinci nesilde bir kişi sonrasında çok
kişi tarafından nakledilen hadistir. Ahad hadis her nesilde bir kişinin rivayet
ettiği hadistir. Ahad hadisler şafi ve hanbeliler tarafından doğrudan hukuk
kaynağı olarak kabul edilirlerken malikiler bu hadislerin medine halkının
örfüne adetine aykırı olmaması koşuluna bağlı olarak Hanefiler hadisi rivayet
edenin bununla amel ediyor olması hadisin herkesin bildiği hususlara ilişkin
olması koşuluyla kabul ederler. Hadisler senetlerinde kopukluk olup olmamasına
göre de ayrıma tabi tutulur. Munkatı ve muttası. Senedinde kopukluk olan
hadisler munkatı hadislerdir. Munkatı hadis maliki ve Hanefilerce hukuk kaynağı
olarak kabul edilir.şafi ve hanbeliler ise belirli şartlarla kabul eder.
Muttasıl hadis ise senetinde kopukluk olmayan hadislerdir. Sarih hadis sağlam
hadistir senet kısmında bir belirsizlik yoktur. Mevzu hadis uydurma hadisler için
kullanılır.

İÜHF THT DERS NOTLARI

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir