İDARE
- İDARENİN KURULUŞ ESASLARI
- İdarenin Bütünlüğü İlkesi
Anayasa’nın 123. maddesinin 1. fıkrasına göre, “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” Bu madde Türkiye’nin üniter yapısına işaret eder. Ayrıca bu madde sayesinde yer, görev ve yetki açısından paylaşma olsa da idarenin bir bütün olduğu ifade edilir. İdare içerisinde yer alan kurumlar bir bütünlük içerisinde çalışır.
İdarede bütünlük sağlamak amacıyla iki hukuk eli olan hiyerarşi ve idari vesayet kullanılır. Hiyerarşi, hem merkezi yönetim içindeki birimler arasında bütünleşmeyi hem de hem de yerinden yönetim kuruluşlarının kendi içindeki bütünleşmeyi sağlar. İdari vesayet ise merkezi yönetim ile mahalli idareler arasındaki bütünleşmeyi sağlar.
- İdarenin Kanuniliği İlkesi
Anayasa’nın 123. maddesinin 1. fıkrasına göre, “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” Bu madde ile idarenin kanuniliği ilkesi açıkça söylenmiştir. İdarenin kanuniliği ilkesi gereği idarenin organlarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
- İdarenin Teşkilat Yapısı
Anayasamızda “İdarenin Kuruluşu” başlığı altında 126 ve 127. maddelerde düzenlenmiştir.
- Merkezi İdare Teşkilatı
Merkezi idare 126. maddede düzenlenmiştir. Belirtilen maddede Türkiye’nin öncelikle illere sonra illerin de kademeli olarak bölümlere ayrılabileceği düzenlenir. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayandırılmıştır. Ayrıca 126. Maddenin 3. Fıkrasına göre, “Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir”. Bu düzenleme ile Türkiye merkezi idare kuruluşu olarak bölgesel yapılanmaya gidebilir. Yine aynı maddede birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabileceği belirtildikten sonra “Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir” denilmektedir.
Anayasa’da Cumhurbaşkanına merkezi idare içinde sadece bakanlıkların kurulması konusunda istisnai bir yetki tanınmıştır. Anayasa’nın 106. Maddesinin son fıkrasına göre, “Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir”.
- Mahalli İdarelerin Teşkilatı
Mahalli idareler Anayasa’nın 127. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Anayasa’da mahalli idareler bakımından kanunilik ilkesi istisnasız kabul edilmiştir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemez.
- İdarenin Yargısal Denetimi
Anayasa’nın 125. Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
- Kamu Hizmeti Görevlerinin Statüsü
Anayasa’nın 128. maddesine göre, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir”.
Anayasa’nın 128. Maddesindeki kamu görevlilerinin statüsüne ilişkin genel hükümlerin yanında 2017 Anayasa değişikliği ile 104. Maddenin 9. Fıkrasında Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri arasında, “Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler” hükmü getirilmiştir.
- Kamu Görevlilerinin Görev ve Sorumlulukları ile Kanunsuz Emir
Anayasa’nın 129. maddesinde kamu görevlilerinin sadakat yükümlülüğü ve disiplin kovuşturmasında güvenceler yer almaktadır.
Anayasa’nın 129. maddesine göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler”.
Anayasa’nın 129. Maddesine göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz”. Disiplin cezaları kamu görevlilerinin özlük haklarını etkilediği için disiplin cevazı verilmeden önce savunma hakkı ve disiplin cezalarına karşı dava açma hakkı Anayasa’nın 129. maddesi ile güvence altına alınmıştır.
Kamu görevlilerinin cezai sorumluluk bakımından soruşturulması izin sistemiyle olur. Anayasa’nın 129. Maddesine göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır”.
Kamu görevlileri açısından önemli olan anayasal ilkelerden biri olan kanunsuz emir Anayasa’nın 137. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
- Anayasal Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim Kuruluşları
Anayasa’nın 130 ve 136. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
- Yükseköğretim Kurumları ve Üst Kuruluşları
Anayasa’da yükseköğretim kurumları 130. maddede, yükseköğretim üst kuruluşları 131. maddede düzenlenmiştir. Yükseköğretim kurumları devlet ve vakıf üniversitesi olmak üzere iki şekilde kurulabilir. Kamu tüzel kişiliğine sahip olan devlet ve vakıf üniversiteleri kanunla kurulur.
- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Anayasa’nın 133. maddesinde düzenlenmiştir. Serbestlik temel ilke kabul edilmiştir. Ancak bu durum radyo ve televizyon kurulmasını izne bağlamaya engel değildir.
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Anayasa’nın 134. maddesinde düzenlemiştir. Atatürkçülük düşüncesini, Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak amacıyla kurulmuş anayasal bir kuruluştur.
- Kamu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları
Anayasa’nın 135. maddesinde düzenlenmiştir. Ziraat odası, ticaret odası gibi örnekleri vardır.
- Diyanet İşleri Başkanlığı
Anayasa’nın 136. maddesinde düzenlenmiştir.