Haksız fiil, hukuka aykırı zarar verici fiildir. Borçlar hukukunda haksız fiilin müeyyidesi
tazminattır. (TBK 49: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı
gidermekle yükümlüdür.”)


Haksız fiilin çıkış noktası, ceza hukukunda insanların öç alma duygusunun bastırılması
amacıdır. Ancak zamanla öç duygusunun yerine zarar-tazminat ilişkisi benimsenmeye
başlanmış ve ödenen diyetin amacı zararı karşılamak olmuştur.
Tazminatın amacı sosyal adaleti sağlamak değil, zararı karşılamak olmalıdır. Zarardan
fazlasına hükmedilen tazminatlar sebepsiz zenginleşmeye yol açar. Dolayısıyla tazminatın üst
sınırı zararın kendisidir.


Tazminat her zaman zararın hiç görülmemiş gibi olmasını sağlamayı amaçlamaz. Örneğin
manevi tazminat olarak ödenen miktarın, tazminata neden olan olayın hiç yaşanmamış gibi
olmasını sağlaması mümkün değildir. Manevi tazminatta miktar, hakkaniyete göre, zarar
görenin acısını dindirecek kadar ancak tazminat aldığı için zarar gördüğüne sevinmeyecek
kadar olduğu söylenebilir.


Haksız fiil sorumluluğunda kural olarak fiili işleyenin kusuru aranır. Kusur olmadığı sürece
haksız fiil oluşmaz. Ancak istisnaen, kanunda “kusursuz sorumluluk” halleri düzenlenmiştir.
Bu halde, sorumlunun kusuruna bakılmaz.


Kusursuz sorumluluk belirli esaslara dayanır, bunlar kusur esası, tehlike esası, hakimiyet ve
yararlanma esası, hakkaniyet esası, sebep olma esası, fedakarlığın denkleştirilmesi esası
olmak üzere altı tanedir.


-Kusur esası: Bir kimsenin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerekmektedir.
Sübjektif Sorumluluk olarak da adlandırılır.

-Sebep olma esası: Kişi, verdiği zarardan her halde sorumludur. Kusur aranmaz. Objektif
sorumluluk olarak da adlandırılır.

-Tehlike esası, önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğarsa,
işletme sahibi sorumlu tutulur. (bkz. TBK md. 71) İşletme sahibinin sorumluluktan kaçınma
imkanı yoktur.

-Hakimiyet ve yararlanma esası, diğer adıyla objektif özen yükümü, kişinin mallarından ve
hakimiyetindeki insanlardan sorumlu olması halidir. Örneğin kişinin evcil hayvanı bir
başkasının bahçesine zarar verirse, hayvanın sahibi objektif özen yükümlülüğünü yerine
getirmediği kabul edilerek sorumlu tutulur. Ancak kişi gerekli özeni gösterdiğini ispatlarsa
sorumlu tutulamaz.

-Hakkaniyet esası, TBK md.65’te düzenlenmiştir. Buna göre, “Hakkaniyet gerektiriyorsa;
hakim, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zararın, tamamen veya kısmen
giderilmesine karar verir.”

-Fedakarlıkların denkleştirilmesi: Haksız fiilin ve hukuka aykırılığın olmadığı ancak zararın
doğduğu hallerde, zarar görenin fedakarlığına karşılık zarar veren tazminat ödemekle
yükümlü tutulur.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir