HAKLARIN KORUNMASI VE HAKLARIN KAYBEDİLMESİ

Hak sahibi hakkı korunmadığı zamanda başvuracağı yetkiler;talep yetkisi,dava yetkisi,cebri icraya başvurma yetkisi,hak sahibinin kendi hakkını koruma yetkisi,tazminat isteme yetkisidir.

TALEP YETKİSİ:

Talep yetkisi,hakka sahip kişinin,başkalarından hakka uygun davranılmasını talep etmesidir.Talep asıl hakka bağlıdır.

-Alacak hakkı,sahibine borcun yerine getirilmesini talep eder.

-Mutlak haklar sahibine bu hakka uygun davranılmasını ve yapılan ihlale son verilmesini talep eder.

-Yenilik doğuran haklar,kural olarak talep yetkisi vermez,irade beyanınında bulunarak hukuki duruma uygun davranılmasını talep eder.Talep yetkisi yenilik doğuran haktan değil de yenilik doğuran hakkın hukuki işlemine veya ilişkisine dayanır.

DAVA YETKİSİ:

 Hakkını elde edemeyen kişi devletin yargı organlarına başvurma imkanına sahiptir.

  Dava Çeşitleri:

•Eda Davası: Davacının,davalıdan bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da vermeye mahkum edilmesini isteyebileceği dava türüdür.Talebin içeriğine göre eda davası;istihkak davası,ifa davası,tazminat davası olarak ayrılır.

•Tespit Davası: Hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı konusunda çıkan uyuşmazlıkta hak veya hukuki ilişkinin mevcut olup olmamasının saptanması için açılan dava türüdür.

•Yenilik Doğuran Dava: Dava açılarak kullanılan yenilik doğuran hakların kullanılması için açılan dava türüdür.

  Davaya Karşı Savunma İmkanları:

İtiraz: Hakkın doğumuna engel olan veya hakkı sona erdiren olguları davacıya karşı ileri sürülmesidir.

Def`i: Dava konusunun talebi gerçekleştirmekten kaçınmasına imkan veren hakkının bulunduğunu davalının ileri sürmesidir.

  Davanın ve Savunmanın İspatı:

İspat,iddia ve savunmaların dayandığı olguların olup olmadığını mahkemeye usulüne uygun olarak ikna etmektir.İspat için kullanılan vasıtalara delil denir.

İspat Yükü:

Genel kural olarak hakkın dayandırdığı olgular varlığını ispatla yükümlüdür.Önce davacı davasını dayandırdığı olguların ispatlarını sunar sonra da davalı savunmasının dayandırdığı olguları ispat eder.

İstisna:

1) Hayatın Olağan Akışına Uygun Olguların İspatı Gerekmez

2) Herkesin Bildiği veya Kolaylıkla öğreneceği olguların(maruf ve meşhur vakıaların) İspatı Gerekmez

3) Karineye Dayanan Taraf,Sadece Karinenin Temelini Oluşturan Vakıayı İspat Ederek,İddiasını İspat Etmiş Sayılır

Karineye dayanan ispat: Karine,belli bir olaydan,belli olmayan bir olaya ilişkin çıkarılan sonuçtur.İspat yükü olarak,karineye dayanan tarafın karinenin temelini oluşturan vakıayı ispatlayarak,iddiasını ispat etmiş olarak sayılmasıdır.

 Kanunun bir olaya aksi iddia ve ispatı olamaz şeklinde sonuç bağlaması kanuni farazi(kesin karine)dir.Örneğin sözleşmede hataya düşen tarafın iptal hakkını bir sene içinde kullanmaması sözleşmeye onay vermiş olarak sayılır.

 Kanunun ispatı gerçekleşen bir olguyu ispatı gerekli olan başka hususun delili saymasıdır.Karineye dayanan taraf,sadece karinenin temelini oluşturan vakıayı ispatlamasıyla ispat yükünden kurtulmuş olur.Örneğin ölüm karinesi veya koca lehine babalık karinesi.

4) Kanunun İspat Yükünü Özel Olarak Belirlediği Hallerde,Bu Hükümdeki Esaslar Uygulanır

Örneğin İyiniyet karinesine göre iyiniyetin sonuç bağladığı hallerde bir kişinin iyiniyetli olmadığını ispat etmesi gerekir.Kusur karinesine göre sözleşmeden doğan borcun ifa edilmemesinde açılan tazminat davasında,alacaklı borçlunun kusurunu değil kendi kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir.

5) İddiasını Resmi Sicile veya Resmi Senede Dayandıran Kişi,İspat Yükünü Yerine Getirmiş Sayılır

 Resmi sicil,kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri ve olayları kaydetmek üzere devlet memurları ve noterler tarafından tutulan sicillerdir.Örneğin nüfus kütüğü,tapu sicili.

 Resmi senet,resmi makamın (noter,tapu sicili memuru) katılımıyla düzenlenen belgedir.

6) İkrar

 İkrar,bir tarafın diğer tarafın ileri sürdüğü bir olayın doğru olduğunu beyan etmesidir.Konusunu genel olarak maddi olaylar oluşturur.İkrar edilen durum,yargılama esnasında çekişmeli sayılmaz ve bunu yapanın aleyhine kesin delil oluşturur.

CEBRİ İCRAYA BAŞVURMA YETKİSİ:

Mahkeme tarafından bir şeyin verilmesine,yapılmasına,yapılmamasına ilişkin mahkeme kararını davalı rızası ile yerine getirmezse hak sahibi,devletin icra organlarından kararın zorla yerine getirilmesini isteyebilir.

HAK SAHİBİNİN HAKKINI KENDİ GÜCÜNÜ KULLANARAK KORUMASI:

 Kural olarak mümkün değildir.Fakat kanunun belirttiği hallerde,kişi kendi hakkını kendisi de koruyabilir.Meşru müdafaa yoluyla kişinin kendisinin veya başkasının şahsına veya malvarlığına yapılan hukuka aykırı ve devam etmekte olan saldırıyı önlemek için saldırıda bulunana saldırmasıdır.Hakkını korumak için kuvvet kullanma ise hakkını kaybetme veya hakkın kullanılmasının güçleşmesi tehlikesinde devlet organlarına başvurma yetkisi olmadığında hak sahibi kuvvet kullanabilecektir.

TAZMİNAT TALEP ETME YETKİSİ :

 Hak sahibi,hakkına uyulamasını sağlayamadığından zarara uğramışsa veya sağlaması durumunda süreçte zarara uğramışsa zararın tazmin edilmesini talep edebilir.

  HAKLARIN KAYBEDİLMESİ

Bir hakkın kişinin kendi malvarlığından çıkması onun kaybedilmesini ifade eder.Hakların kaybedilmesi değişik şekil ve içerikte gerçekleşebilir.

 Nisbi Kayıp: Bir hakkın bir kişiden diğerine geçmesiyle hakkın kaybedilmesidir.Örneğin mülkiyet hakkının devri.Hakkın kaybedilmesi sadece kişi yönünden olur.

 Mutlak Kayıp: Hakkın tamamen ortadan kalkmasıyla hak sahibinin hakkı kaybetmesidir.Örneğin borcun sona ermesi,bir haktan feragat edilmesi durumunda gerçekleşir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir