HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMININ YAPTIRIMI

Yaptırım farklı şekillerde kendisini gösterir.En temel olan yaptırım durumu öne sürülen hakkın hukuken etki doğurmamasıdır.Bazen kötüye kullanılan haktan zarar gören kimseye bu zararını gidermek üzere bir dava hakkı tanınarak,hakkını kötüye kullananın davranışı yaptırıma bağlanmış olur.Söz konusu dava hakkın kötüye kullanılmasının doğuracağı zararın önlenmesi,zarar verici durumun giderilmesi davaları olabileceği gibi bir tazminat davası da olabilir.

                                       DÜRÜSTLÜK KURALININ UYGULANMA ALANI

Dürüstlük kuralı sadece özel hukukla sınırlı bir ifade değildir.Özel hukukta da birçok uygulanma alanı mevcuttur.Anayasal temel hak ve özgürlüklerin özel hukuk ilişkilerine yansıtılmasında da dürüstlük kuralı önem taşır.Dürüstlük kuralının en önemli uygulama alanları şunlardır:

        1)Kanunun Yorumlanmasında Ve Boşlukların Doldurulmasında:Bazı haklarda hakkın kapsamını belirlemek amacıyla bu hakkı sağlayan kanun hükmünün yorumlanmasınd ada dürüstlük kuralına başvurmak gerekir.Bazen bir hükümde bizzat kanun koyucu dürüstlük kuralına gönderme yapar.Örneğin sözleşme yapılırken hataya düşen taraf,yanılmış olduğunu dürüstlük kuralına aykırı biçimde ileri süremez.Yorumla anlamı belirtilen hükmün uygulanmasının dürüstlük kuralı ile örtüşmediği,hükmün uygulanmasını istemenin hakkın kötüye kullanılması sayıldığı hallerde hakimin söz konusu hükmü uygulamaktan kaçınması ve bu yüzden ortaya çıkan örtülü boşluğu doldurması gerekir.

         2)Kanuna Karşı Hilenin Önlenmesinde:Bir emredici hukuk kuralına aykırı bir eyleme ya da hukuki işleme uygulanacak yaptırımı yok etmek suretiyle hukuken uygun görülen başka yollara başvurarak aynı sonuca ulaşmaya ‘’kanuna karşı hile’’denir.Kanuna karşı hile vardır diyebilmek için hangi şartların aranacağı doktrinde tartışmalıdır.Bir hükmün doğrudan ihlalinin yaptırımı ne ise kanuna karşı hile ile ihlalinin yaptırımı da odur.

         3)Hukuki İşlemin Oluşması,Yorumlanması Ve Tamamlanması:Bir hukuki işlemin varlığını tespit etmede ve oluşan bir hukuki işlemin yorumlanmasında önemli görev üstlenen ‘’güven prensibi’’ dürüstlük kuralına dayanır.Bu durum özellikle İsviçre Federal Mahkemelerinde vurgulanmaktadır.Bu hususa göre bir kişinin belirli bir davranışını,dürüstlük kuralı uyarınca kendisine yapılmış bir irade beyanı saymakta,haklı görünen kimseye karşı sözü edilen davranışın güven ilkesi karşısında irade beyanı varmış gibi hukuki sonuç doğuracağı kabul edilir.Hukuki işlemlerin yorumlanmasında da güven prensibine göre hareket edilir.Bundan dolayı bir irade beyanına verilecek anlamın tespitinde muhatabın somut olayın şartları ve özellikleri kapsamında bildiği veya bilmesi beklenen tüm unsurları değerlendirerek dürüstlük kuralı doğrultusunda vermesi gereken anlam esas alınır.

          4)Borçların Doğumunda:

                A)Sözleşme yapma zorunluluğu:Borçlar hukukunun temel ilkelerinden biri durumundaki sözleşmenin bir tarafı da belirli bir sözleşme yapıp yapmama konusunda kişinin serbest olmasıdır.Ancak istisnalar vardır.Kanundan doğan sözleşme yapma zorunluluğu vardır.Kamuya iradeleri ve bunlara bağlı kuruluşlardaki gibi(PTT,Devlet Demir Yolları vs).Bu kuruluşlar şartlarına uygun şekilde kendilerine başvuran herkesle sözleşme yapmak zorundadır.Özel hukuk kuralında ise bazı durumlarda sözleşme yapma zorunluluğu dürüstlük ilkesine dayanır.Dürüstlük kuralının sözleşme yapılmasını zorunlu kıldığı hallerde yapmamak hakkın kötüye kullanılmasını gösterir.

                B)Yan Borçlar:Borç ilişkisi birtakım yan borçların doğmasına sebebiyet verir.Mesela bir lokantada lokantacının asli borcu ısmarlanan yemeği vermektir.Ama bunun yanında masanın ve yemek takımlarının temizliğinden vs de onun yan borçlarıdır.Yan borçlar bazen kanun tarafından belirtilir ama çoğu zaman sözleşme ile tespit edilir.Bazen de yan borç dürüstlük kuralından çıkarılabilir.

                C)Sözleşme görüşmelerinde dürüst davranma borcu:Bir taraf bu yükümlülüğe aykırı davranarak ,gereken durumlar açıklamama,yanlış bilgileri verme,gereken dikkati göstermeme,sözleşme yapma niyeti olmadığı halde karşı tarafa zarar verirse zararı ödemek zorundadır.

                D)Davranış yükümlülükleri:Dürüstlük kuralı kişiye karşı tarafı zarardan koruma yükümlülüğünü de yükler.

       5)Sözleşmelerde Değişiklik Yapılmasında Veya Sözleşmenin Sona Erdirilmesi:Eski ve yeni borçlar kanunumuzda bu durum farklılık göstermektedir

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir