ATİNA SİTESİ
-Atina demokrasisinde yurttaşlar yönetime iki farklı biçimde katılabilirler:
1)Ecclesia’da kararların yurttaşların çoğuna göre alınması
2)Yönetimdeki insan açıklarının kura ve sırayla doldurulması
NOT: Demos soylu olmayan insanları tasvir ettiği için demokrasi de bu biçimde görülmüştür.
-Solon işkenceyi yasaklayınca şahsi özgürlük kesinleşmiştir. Siyasal anlamda özgürlük ise ‘yasalar çerçevesinde’ istediklerini yapabilme hakkına sahip olmaktır.
-Eskiden yasa koyucunun tanrı olduğu düşünülürken sonrada bu düşünceden vazgeçilmiştir. Bu sebeple de yasanın geçerliliğinin bir gün bitebileceği anlaşılmıştır.
PLATON DÖNEMİ ÖNCESİ
1)SOFİSTLER:
-Protogoras, Kritias, Antiphon, Hippias bu akımın temsilcileridir.
-Bu akımın temsilcilerine göre “İnsan bencildir, etik değerleri değil kendi arzuları ve mutluluğunu düşünür.”
Sofistlere göre devletin iki farklı temeli olabilir:
1) Protogoras öncülüğünde bir grup devletin temelinin toplum sözleşmesi olduğunu söyler.
2) Devleti elinde güç olan inşa eder ve yönetir.
-İlk maddede demokrasiden söz edilebilirken ikincide edilemez.
-Sofistler aristokratların düşüncelerini toplumu eğiterek yıkmaya çalışmışlardır.
-Sofizm başta orta sınıfı temsil etse de zamanla güçlenmiştir.
2)SOKRATES:
-Sokrates, “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” Demiştir. Erdemin öğrenilen bir şey olduğu düşüncesinde Sofistlerle birliktedir. Ona göre mutluluk, bilgi ile elde edilen erdemlerle yaşanan bir ahlaki hayatla mümkün olabilir.
-Sokrates, birey menfaatlerinden çok halkı düşünür. Bu da onu Sofistlerden farklı kılar.
-Yönetime rastgele insanları değil bilgili ve deneyimli insanları getirmenin doğru olduğunu savunmuştur. Bu yönüyle demokrasiye sıcak baktığı söylenilemez.
-Ahlaki ve yazılı kurallara hem yöneticilerin hem de yönetilenlerin uyması gerektiğini söylemiştir. Ona göre bu devletin devamlılığı için önemlidir.