roma

BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ETİK

ETİK VE AHLAK NEDİR?

Etik kelimesi köken olarak Yunanca “ethos” kavramından gelir. Ethos sözcüğünün tam karşılığı töre demektir.

Ahlak belli bir yörede bulunan insan topluluklarının manevi değerler ışığında kabul ettikleri davranış kurallarıdır. Etik ise bu davranış biçimlerinin nedenlerini araştırır. Etik, ahlak felsefesidir diyebiliriz.

Bir davranışın etik olarak kabul edilebilmesi bazı kurallara bağlıdır. Bunlar;

  • Bir davranışa etik diyebilmemiz için bu davranışın akla dayanan mantıklı bir gerekçesi olmalı.
  • Bahsedilen gerekçe belirli kişi veya kişi gruplarının menfaat ve çıkarlarını gözetmemeli.
  • Bu davranışla ulaşılmak istenen amaç evrensellik içermeli.
  • Yöresellik ve görecelilik etik değerlerde söz konusu olamaz.

Ahlak da ise durum biraz farklıdır. Akılla savunulan bir gerekçesi olabilir ama olmayadabilir. Yani kişilerin dünya görüşleri, dinleri, kültürleri o davranışın altında yatan asıl sebeptir.

Etik ve ahlak birbirinin karşılayan anlamlara sahip olmasalar da zaman zaman aynı anlamda kullanılmışlardır.

BİLİM VE ETİK

Bilim ve etik kavramlarının birbiriyle bir bağı olmadığı görüşü olabilir. Ancak bilim yöntemi daha yakından incelenirse bilim ve etiğin birbirinin vazgeçilemez parçaları olduğu net olarak görülür.

Eski Yunan’dan bugüne bilim yöntemi  dört evre görmüştür.

  • İlk ve ortaçağlarda bilimin yöntemi tümdengelim yöntemidir. Gözlem veya düşüncelerin deneyle sınanması durumu yoktur.
  • Yeni ve Yakın çağlarda tümevarım yöntemi kullanılmıştır. Gözlemler deneyler aracılığı ile kanıtlanmaya çalışılır.
  • 20. Yüzyılın başlarında ise bir geriye dönüş söz konusudur. Tümdengelim yöntemine geri dönülür. Bilimsel çabanın asıl amacı varsayımı çürütmektir. Tüm gözlemler ve deneyler varsayımı çürütme üzerine kurulur. Varsayımın kanıtının tek yolu çürütülemiyor olmasıdır.
  • Son 20-25 yıla bakacak olursak önce varsayımı üretiliyor. Sonrasında çürütme yöntemi yerine çok sayıda gözlem yapılıp bunlardan anlamlar çıkartmaya çalışan bir bilim üretimi başladı.

Bir varsayımın tüm çabalara rağmen çürütülememesi aynı varsayımın bilimsel bir kanıtı olur.

BİLİM ETİĞİNDE TEMEL İLKELER

  1. Gerçeğe Uygunluk: Sadece bilimsel yöntemlerle elde edilen veriler gerçektir. Elde edilen sonuçların saptırılması söz konusu olamaz. Araştırma sonuç elde edilmemiş olan sonuçlar veriymiş gibi ileri sürülemez.
  2. Bilimsel Araştırmanın Zarar Vermemesi: Yapılacak olan deney; deneklere, deneyi yapacak kişilere, çevreye ve insan sağlığına zararlı olmamalı. Denek olacak kişi araştırmanın her olası sonucu hakkında tam bilgilendirilmeli ve etki altında bırakılmadan özgürce karar alması gerekir. Deney hayvanlar üzerinde yapılacaksa denek olan hayvan gereksiz yere zarar ve acı görmemeli.
  3. Sorumluluk ve Haklar: Bilim insanları araştırma sonuçlarını toplumla paylaşmalı, olası zararlı uygulamalar konusunda da uyarmakla sorumludur. Bilim insanları olası zararlı sonuçları olan onaylamadıkları uygulamalara zorlanamazlar.
  4. Yazarlar: araştırma sonuçları araştırmada yer alan kişilerin isimleriyle yayınlanır. Araştırmada yer almayan kimselerin isimleri izinleri olsa dahi araştırma yazarları kısmında geçemez.
  5. Kaynak Gösterme ve Alıntılar: Makale, kitap vb. herhangi bir çalışmadan yararlanırken o çalışma bilimsel yayın kuralları nedeniyle kaynak olarak gösterilmeli. Matematik teoremleri ve ispatları gibi evrensel tanınan bilim kuramlarında kaynak göstermek gerekmez.
  6. Bilim İnsanı ve Akademik Etkinliklerde Etik: Bilim insanı akademik yaşamının her döneminde liyakati temel ölçüt kabul eder, etik kuralları çerçevesinde hareket eder ve bu kuralların dışına çıkılmasına müsaade etmez.

BİLİM İNSANI ETİK VE TOPLUM

Bilim etiğinin doğruları statik değildir. Değişen zaman ve toplumsal anlayış çerçevesinde bilim etiğinin değerlendirilmesi de zaman içinde değişir. Bilim etiği bu nedenle sabit kurallardan oluşmaz. Bir bilimsel çalışmanın bilim etiğine uygun yapılıp yapılmadığı değerlendirilmek istendiğinde o çalışmanın yapıldığı dönemin bilim etiğine göre değerlendirme yapmalıyız. O bilimsel çalışmayı yürüten bilim insanının da dönemin etik kurallara uygun olarak çalışmayı yürütmesi ve tamamlaması kendi inisiyatifinde ve sorumluluğundadır.

BİLİMSEL ÇALIŞMANIN AŞAMALARI

  1. Konu belirlenmesi
  2. Yöntemin seçilmesi
  3. Araştırmanın belirlenen yöntem ışığında sürdürülmesi
  4. Çalışmada ulaşılan verilerin paylaşılması
  5. Ortaya çıkan verilerin yorumlanması
  6. Araştırmanın tamamlanması

Tüm bu aşamalarda bilim insanı bilimin etik kurallarına uygun hareket etmelidir.

Bilim insanı bu süreçte artıları sağlamaya yönelik hareket etmeli. Bu artılara bakacak olursak:

  1. Mevcut bilgi hazinesinin zenginleştirilmesi
  2. Mesleki işbirliği çerçevesinde bu araştırmadan elde edilen sonuçlar diğer bilim insanları ile paylaşılmalı. Bir diğer taraftan da paylaşılan bu bilgiler ile genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlanmalı.

Bir bilimsel çalışma yürütürken bilim etiğine aykırı hareket eden bilim insanı sadece kendi saygınlığına değil hizmet ettiği bilim camiasının tümünde bulunan kişilerin saygınlığına da gölge düşürebilir. Bu nedenle bir bilim insanı gerek özel gerek meslek hayatında çeşitli olumsuz davranışları yapmaktan kaçınmalıdır.

  • Bilim insanı mesleki etkinliklere gerekli ilgi ve alakayı göstermelidir.
  • Diğer bilim insanlarının çalışmalarına olumsuz bir etkide bulunmaktan son derece kaçınmalıdır.
  • Bir bilim insanı bilimsel çalışmalarını yürütürken çalışmakta olduğu kurumun araştırma kurallarına uyması ve bu kuralları ihlal edecek davranışlardan kaçınmalıdır.
  • Bir bilimsel çalışmaya yapılan parasal destek amacına uygun şekilde kullanılmalıdır.

Sayılan belli kurallara uyulup uyulmadığının asıl kontrolü bilim insanının otokontrolündedir. Dışsal olarak çalışılan kurum içerisinde belli kontroller yapılabilir ancak asıl ve etkili olan bilim insanının kendi kendini denetlemesidir.

Bir bilimsel çalışmanın sonucu olan bilgi saf haliyle tarafsızdır. Ancak o bilgi insanlar tarafından kullanılırken kullanılış biçimi için aynı şey net biçimde söylenemez.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDA KUSURLU DAVRANIŞLARIN TANIMI VE NEDENLERİ

Bir bilimsel çalışmanın yürütülmesi sırasında ihmal, özensizlik,  dikkatsizlik ve disiplinsizlik söz konusu olursa hatalar kaçınılmaz olur.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDAKİ KUSURLU DAVRANIŞLAR

Disiplinsizlik: Araştırmacı iyiniyetlidir istemeden hata yapmıştır. Söz konusu hatanın telafisi mümkündür.

Yineleme (replikasyon): Bir makalenin ikiye bölünerek ya da çok az değiştirilerek iki ayrı yerde yayınlanması örnek verilebilir.

Sahtecilik (aldatmaca): Bu ağır bir kusurdur. Bir bilimsel verinin istemli olarak bilerek değiştirilmesi söz konusudur.

Aşırmacılık: Bir bilgiyi kendisi bulmadığı halde sanki kendisi bulmuş gibi göstermesidir. Ağır kusurlu davranıştır.

KUSURLU DAVRANIŞLARIN NEDENLERİ

  1. Bir bilimsel araştırmaya başlanılacağı zamana kadar kusurlu davranışlara alışkanlık kazanılarak gelmiş olmak
  2. Beğenilme ve kabul görme dürtüsüyle hareket etmek ve bazı insanlarda hırs derecesine gelmiş olması
  3. Fazla yayın çıkarmanın daha başarılıymışsınız gibi bir düşünceye yöneltmesi
  4. Parasal desteklerden yararlanmak istemekten dolayı

Bilimsel Araştırma ve Etik Seçimlik Dersi İÜHF

Etik (Wiki)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir