KUSUR
Kusur yeteneği, kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama(algılama yeteneği), yani davranışının hukuka uygun olmayan davranış olduğunu anlama ve ve bu doğrultuda davranışlarını yönlendirme yeteneğidir(irade yeteneği).
Algılama Yeteneği: Algılama yeteneği, insanın kendi varlığının bilincinde olarak çevresindeki olguları gözlemleyebilme yeteneğidir.
İrade Yeteneği: Fiilin hukuki anlam ve sonucunu kavrayan kişinin davranışlarını bu algılaması doğrultusunda yönlendirme yeteneğidir.
A)Kusuru Kaldıran Nedenler
- Yaş Küçüklüğü: Çocukların kusur yeteneği ile yaş küçüklüğünün ceza sorumluluğuna etkisi TCK m.31’de düzenlenir. Buna göre çocuklar 3 gruba ayrılmışlardır;
- Birinci Grup: TCK’nın 1. Fıkrasına göre, fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu gruba işledikleri suç teşkil eden fiilden dolayı ceza kovuşturulması yapılamaz, sadece güvenlik tedbirleri uygulanır.
- İkinci Grup: Bu yaş grubu fiili işlediği anda 12 yaşını doldurmuş ama 15 yaşını doldurmamış olan çocuklar oluşturur. Bu grupta ilk olarak çocukların kusur yeteneğinin varlığı araştırılır. Çocuğun işlediği fiille ilgili kusur yeteneğinin olmadığı anlaşılırsa çocuk hakkında cezaya hükmolunmaz. Fakat çocuğun işlediği fiille ilgili kusur yeteneğinin varlığının anlaşılması halinde ise çocuk hakkında cezaya hükmedilir ama cezasında belli oranda indirim yapılır.
- Üçüncü Grup: Bu yaş grubunu fiili işlediği anda 15 yaşını doldurmuş ama 18 yaşını doldurmamış olan çocuklar oluşturur. Bu yaş grubundaki gençlerin kusur yeteneğinin varlığına bakılmaksızın indirilmiş cezaya hükmedilecektir.
- Sağır ve Dilsizlik: Sağır ve dilsizler de 3 gruba ayrılır. İlk grup fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış olanlardır. Bu grubun ceza sorumluluğu yoktur ve haklarında 12 yaşını doldurmamış çocuklara ilişkin hükümler uygulanacaktır. İkinci grup fiili işlediği anda 15-18 yaş aralığında bulunanlardır.Bu gruba 12-15 yaş arasındaki çocuklara ilişkin hükümler uygulanır. Üçüncü grup ise Fiili işlediği anda 18-21 yaş aralığında bulunan sağır ve dilsizlerdir. Bu gruba da 15-18 yaş arasındaki çocuklara ilişkin hükümler uygulanır.
- Akıl Hastalığı: TCK m.32’ye göre akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli ölçüde azalmış kişiye ceza verilmez.Akıl hastalığı nedeniyle; işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış ise kişiye ceza verilmez. Akıl hastalığı, algılama yeteneğini kaybetmemiş fakat davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli olmadan azaltmış ise kişiye ceza hükmedilecektir. Eğer akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği önemli derecede olmadan azalan kişilere hükmedilen ceza güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
- Geçici Nedenler, Alkol veya Uğuşturucu Madde Etkisi: TCK m.34’e göre geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisiyle kusur yeteneği ortadan kalkan veya önemli derecede azalan kişilerin ceza sorumluluğu yoktur. Geçici nedenler, akıl hastalığı dışında geçici bir süre kişinin algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen hallerdir.Ceza sorumluluğunun olmaması için geçici nedenin meydana gelmesinde failin taksirinin bulunmaması gereklidir. İrade dışı alınan alkol ve uyuşturucunun etkisi ile işlediği fiilin hukuki anlamını algılamayan veya davranışlarını yönlendirme yeteneği büyük ölçüde azalmış olan kişiye ceza verilmez. Sarhoşluğun iradi olup olmadığını değerlendirirken dikkat edilecek nokta, kişinin sarhoşluk veren maddeyi bu nitelikte olduğunu bilerek alıp almadığıdır. İradeyle alınan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisinde işlenen fiilde kusur yeteneği etkilenmez.
- Haksız Tahrik: TCK m.29’a göre haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisiyle suç işleyen kişinin cezasında belli oranda indirim uygulanır.Haksız fiilin mutlaka faile yönelmiş olmasına gerek yoktur. Suç, tahrik içeren haksız fiili gerçekleştiren kişiye karşı işlenmiş olmalıdır.Bu suç karıtlı ya da taksirli bir suç olabilir.