• Anayasa Mahkemesi, ‘bütçe hakkı’ olarak nitelendirdiği Bütçe Kanunu’nu, yasama organı için bir hak ve görev olarak nitelendirmiştir.
  • Bütçe Kanunu, hukuki mahiyeti bakımından bir kural-işlem değil, devlete ve diğer kamu tüzel kişilerine kamu harcamalarında bulunmak, kamu gelirlerini toplamak konusunda belli bir süre için yetki veren bir şart işlemidir.
  • Bütçe Kanunu yasama organına tanınmış münhasır bir hak olduğundan Cumhurbaşkanı tarafından bir kere daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderilemez.
  • Cumhurbaşkanı, Bütçe Kanun Teklifini mali yılbaşından en az 75 gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi, Bütçe Komisyonu’nda görüşülür. Komisyonun 55 gün içinde kabul edeceği metin, Genel Kurul’da görüşülür ve karara bağlanır. (161/3)
  • Bütçe Kanunu’nun suresinde yürürlüğe konulmaması halinde Geçici Bütçe Kanunu çıkarılır. Geçici Bütçe Kanunu’nun da çıkarılmaması durumunda yeni Bütçe Kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır.
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe görüşmeleri sırasında gider artırıcı ve gelir azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
  • Merkezi yönetim bütçesi ile verilen ödenek harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile aşılabileceğine dair Bütçe Kanunu’na hüküm konulamaz. Cari yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile cari ve izleyen yılların bütçelerine mali yük getiren tekliflerde öngörülen giderleri karşılayabilecek kaynak gösterilmesi zorunludur.
  • Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, ilgili olduğu mali yılın sonundan başlayarak en geç 6 ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulur. Sayıştay, Genel Uygunluk Bildirimi’ni ilişkin olduğu Kesinhesap

Kanunu Teklifi’nin verilmesinden başlayarak en geç 75 gün içinde meclise sunar. Kesinhesap Kanun Teklifi ve Genel Uygunluk Bildirimi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiş olması, ilgili yılın sonuçlandırılmamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap Kanunu Teklifi, yeni yıl Bütçe Kanunu Teklifi ile görüşülür ve karara bağlanır.

  • Bütçe Kanunu’nu kabul etme yetkisine sahip Türkiye Büyük Millet Meclisi, doğal olarak kanunun uygulamasını da denetleme yetkisine sahiptir. Bütçenin denetlenmesi; gelirlerin toplanmasına ve harcamaların bütçeye uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırılmasını içerir. Bu denetleme kural olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, anayasal kuruluş olan Sayıştay tarafından yapılır.
  • Bütçe ile ilgili hükümler kavramı, mali nitelikteki hükümleri değil kanunun konusu olabilecek bir kuralı kapsaması koşuluyla bütçenin uygulanması ile ilgili uygulamayı kolaylaştırıcı ve açıklayıcı nitelikte hükümleri ifade etmektedir. Bütçe Kanunlarında yıllık bütçe kavramı dışındaki konulara yer verilmez. Kurumların ödeneklerine ilişkin genel ve soyut nitelikteki tüm kuralların Bütçe Kanunu’nda yer alması zorunlu değildir.
  • Olağan kanun ile düzenlenen konunun Bütçe Kanunu ile düzenlenmesi anayasaya aykırıdır. Bütçe Kanunu, diğer kanunlar gibi AYM tarafından denetlenir.

MİLLETLERARASI ANTLAŞMALARIN UYGUN BULUNMASI

  • Egemenliğin dış boyutu olan milletlerarası antlaşmalar yapma yetkisi, anayasalarda düzenlenir.
  • Anlaşmaların imzalanması, kabul edilmesi, yayınlanması sürecinde yasama-yürütme arasında bir yetki paylaşımı söz konusudur.
  • Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına göre, 
  • “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık aykırılık iddiası ile AYM’ye başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır.”
  • Temel hak ve özgürlüklere ilişkin antlaşmalarda üstünlük değil, öncelik getirilmiştir.
  • Antlaşmalar uygun bulunurken ikiye ayrılır: onaylanması için kanunla uygun bulunması gereken antlaşmalar ve kanunla uygun bulunması gerekmeyen antlaşmalar. Dolayısıyla sadece Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilenler ile Meclis tarafından uygun bulunma kanunu ile onaylanan antlaşmalar ayrımı vardır. İmza yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen temsilcilere de verilebilir. Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan onaylanacak antlaşmalar:
  • Milletlerarası antlaşmalara dayanarak yapılan uygulama antlaşmaları ile kanun yetkisine dayanarak yapılan ekonomik, ticari veya teknik antlaşmalar
  • Ekonomik ticari veya teknik münasebetleri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan antlaşmalardan; devlet maliyesi bakımından yükleme gerektirmeyen, kişi hallerine ve Türk vatandaşlarının yabancı memlekette elindeki mülkiyet haklarına dokunmayan antlaşmalar
  • Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunlu olan antlaşmalar, Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderilir. Cumhurbaşkanı kararı ile doğrudan onaylanan antlaşmalardan zorunlu olanlar, yayımlanmalarından başlayarak iki ay içinde Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bilgisine sunulur.
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulan antlaşmalar, Dışişleri Komisyonu ile ilgili komisyonlarda görüşüldükten sonra Genel Kurul’a gelir. Burada tek tek maddeler oylanmaz ve değişiklik önergesi verilmez. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uygun bulunan bir antlaşma Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak iç hukuk bakımından yürürlüğe girmiş olur.
  • Anayasa Mahkemesi antlaşmaların anayasaya uygunluğunu denetleyemezken uygun bulma kanunlarını denetleyebilir.
  • Uygun bulma kanununun bazı hükümleri onaylanmasını uygun bulduğu antlaşmalardan ayrılabiliyor, bağımsız olarak kendi başına hüküm ifade ediyor ve ondan ayrı olarak hukuk düzenine etki yapabiliyorsa, anılan hükümlerin anayasaya aykırılık iddiasıyla esas bakımından incelenmesi mümkündür.

PARA BASIMINA KARAR VERME

  • Para basma yetkisi, devletin egemenlik yetkisidir. Bu yetki daha önce hükümdarlar tarafından kullanılmaktaydı.
  • Cumhuriyetin ilanı ile padişaha ait haklar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geçmiştir.
  • Para basma yetkisi bir parlamento kararı ile değil kanun ile yapılmaktadır.

GENEL VE ÖZEL AF KANUNLARI

  • Anayasanın 87. maddesine göre,
  • “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen yetkilerden biri de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermektir.”
  • Anayasanın 196. maddesinin 3. Fıkrasında, af kısmına doğrudan anayasa ile bir sınırlama getirilmiştir. Buna göre “Münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.”
  • Af yetkisi kullanılırken kanun önünde eşitlik ilkesi ihlal edilemez.
  • Anayasa Mahkemesi’ne göre, “Özel af, kesinleşmiş bir cezayı kaldıran, hafifleten veya daha hafif olmak koşuluyla başka bir cezaya çeviren atıfet kurumudur. Bu niteliğiyle haklarında henüz mahkumiyet kararı verilmemiş olanlar için özel af söz konusu olmaz. Genel af, sosyal düşüncelerle tüm ya da kimi suçları veya hükmedilmiş ise cezaları bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırır. Kapsamına giren ve haklarında dava açılmamış suçlar hakkında kamu davası açılmasını önler.”
  • Af yasasının çıkması için gerekli olan 3/5 çoğunluk hem maddelerin onaylanmasında hem de tümünün onaylanmasında aranır.

SAVAŞ İLANINA KARAR VERMEK

  • Savaş ilanı, anayasada düzenlenen bir egemenlik yetkisidir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiştir. Anayasanın 92. maddesine göre,
  • “Milletlerarası hukukta meşru sayıldığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği hallerde dışında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yabancı ülkeler sınırlarına gönderilmesine veya yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin Türkiye’de bulunmasına Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken, ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde, Cumhurbaşkanı da Türkiye Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar verebilir.”
  • Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi verir. Uygulamayı ise, Cumhurbaşkanı yapar.

Anayasa Hukuku Notları -23