Dikkat: TMK M. 184’TE öngörülmüş olan usul hükümleri TMK m. 166/3 ve 4’e göre açılan davalara uygulanmaz. Hakımın takdırı yok,usul hükümleri uygulanmıcak.
➢ 4782 sayılı Aile Mahkemelerini Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun
m.7’de Sulhe Teşvik söz konusudur. Bu hüküm TMK m.166/3 ve 4’ e göre açılan davalara uygulanmaz
Belirtmek gerekir ki → hakim işin niteliğine göre uygun gördüğü hallerdir. Yani tarafların uzlaştırma imkani görürse. TMK m. 166/3 ve 4’e göre açılan boşanma davalarında sulh teşebbüsü söz konusu olamaz. Çünkü bu hallerde işin niteliği sulh teşebbüsüne engeldir.
Usul Kuralları:
TMK M.184 gereğince
- Hakim bu olgular hakkında gerek re’sen gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez
- Tarafların bu konudakı her türlü ikrarları hakimi bağlamaz
- Hakim kanıtları serbestçe takdir eder. Hakim boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olduları varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe bunları ispatlanmışsayamaz.
- Hakim taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanıngızlı yapılmasına karra verebilir
- Boşanma veya ayrılığının fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
Dava Sırasında Anılacak Önlemler:
TMK m. 169’a göre → boşanma yada ayrılık davası açılınca hakim, davanın devami süresince gerekli olan, özellikler eşlerin barınmasına geçimine, eşlerinin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin önlemleri re’sen alır. Örn: evliliğin korunmasına ilişkin bütün önlemlerin alınmasına kaar verilebilir.
- Alınacak önlemler kanunda tahdidi olarak sayılmamıştır
- Önlemleri alacak hakim davaya bakan hakimdir ve önlemleri re’sen alacaktır
- Geçici nitelikleri gereği, karar kesinleşinceye kadar devam eder. Ancak bu süre içinde hakim gerektiğinde aldığı önlemlerde değişiklik yapabilir.
Alınacak önlemler açıklamak gerekirse:
1. Eşlerin barınması ve geçimi içinalınacak önlemler:
➢ Boşanma yada ayrılık davasının açılmasıyla eşler için ayrı yaşama hakkı doğar. Dava sırasında orakkonuttan kimin ayrılacağı konusunda eşler anlaşmazlarsa bu konuda hakim karar verir.konutun kime ait olduğunun bu noktada önemi yoktur. Konutun hangi eşe tahsisinin yararlı ve gerekli olacağına bakılır. Örn: evin mülkiyeti hangi eşe ait olduğu bakılmaksızın, yani mülkiyetin alımı yada kirası kocaya sit ola bir evi, çocukların anne ile birlikte kalacaklarsa → kadına tahsis edilir. Evin kadına ve çocuklara tahsis edilemesinde menfaatlr durumuna daha uygundur.
➢ | TEDBİR NAFAKASİ |
: Boşanma ve ayrılık davasının açılması evlilik birliğini sona erdirmez. Eşlerin birbirlerine karşı bakım yükümlülüğü de devam eder. Bu bakımın nasil olacağı konusunda eşler anlaşırsa bu anlaşma uygulanır. Anlaşmazlarsa hakim dava devam ettiği sürece eşlerden birinin geçimini temin için diğer eşin ne miktarda katkı sağlayacağına karar verir→
TEDBİR NAFAKASI.
- Tedbir nafkasının üst sınırı nafaka verecek olanın geliridir. Eşlein gelirleri eşit ise → yargıtay kararın eş lehine uygun miktarda nafakaya hükedıyor. • Tedbir nafakası açısından davanın kim tarafından açıldığının bir öemi yoktur.
- Düzenli geliri olan eş lehine tedbir nafakasına karar verilmez
- Boşanma davasının açildiği tarihten itibaren nafaka ödenir. Boşanma ya yada ayrılık kararının kesinleşmesiyle sona erer.
2. Eşler arasındakı mali ilişkilere önelik önlemler:
*** Eşler arasında mal ayrılığı seçilmişse böyle bir önlem alınmsına gerek yokur.
3. Çocuklara ilişkin alınacak önlemler:
Dava sırasında eşler, ayrı yaşayacakalrı için, çocukların hangi eşin yanında kalcağı, diğerinin bunların geçimine nsıl katkıda bulunacağı → İŞTİRAK NAFAKASI, kişisel ilişkilerin nasıl devam edeceği de hakim taraından belirlenir. Hakimin bu yöndeki kararı talebi bağlı değildir. Ancak velayetin kaldırılmasını gerektiren bir sebep bulunmadıkça ve kaldırma kararı verilmiş olmadıkça, velayet her iki eş yönünden de devam eder.
Hakim bu yöndeki kararı talebe bağlı değildir.
Ancak velayetin kaldırılmasını →Nez’i→ gerektiren sebep bulunmadıkça vekaldırma kararı verilmiş olmadıkça, velayet her iki eş yönünden de devam eder.
Medeni Hukuk Notları -20