ROMA’DA BORCUN UNSURLARI VE BORÇLU’NUN SORUMLULUĞU

3) BORÇLUYA KARŞI ZORLAMA 

  • Borçluya karşı zorlama sosyal düzen içindeki hukuk kurallarını diğer kurallardan ayıran en önemli unsurdur. Diğer kurallarda da müeyyide vardır ancak bu müeyyideler daha çok manevidir.
  • Roma’da her borcun bir actio’su bulunmaktadır. Bir actioyla müeyyidelendirilen tam borçlara obligatio civilis adı verilir.
  • Borcunu yerine getirmeyen borçluya karşı alacaklı kişi mahkemeye gider ve nakdi bir bedel talep eder. Bugün İngiliz hukukunda da dava temelli hukuk sisteminde maddi tazminat yükümlülüğü söz konusudur. Türk hukukunda bu konuda hakimin takdir yetkisi söz konusudur.
  • İcra, mahkemece verilen kararın borçlu tarafından uygulanmadığı durumlarda hukuk tarafından zor kullanılarak uygulanmasıdır.
  • Hukuk tarihinde borçlunun şahsi üzerinde icra ve borçlunun malvarlığı üzerinde icra olmak üzere iki tür icradan söz edilebilir.
  • 12 Levha Kanunları döneminde kişinin şahsi üzerinde icra söz konusudur. Ağır ve sert bir icra yükümlülüğü vardır.
  • Eski ius civile devrinin başlarında sert bir şekilde şahıs üzerinde icra görülürken ilerleyen süreçte mal üzerinde icra önem kazanmıştır.  Ancak şahıs üzerindeki icra tamamen terk edilmemiştir.
  • Preator hukuku döneminde malvarlığı bir bütündür. Borçlunun borcunu ödemediği durumda alacaklı preatora başvurup kişinin malvarlığını açık arttırmaya çıkarır. Satın alan kişi borçlarla birlikte borçlunun bütün malvarlığının sahibi olur. Borcunu ödemeyen kişi infamis ilan edilir. Bu şekilde kişinin ticaret yapması ve insanların ona güvenmesi zorlaştırılır.  
  • İmparatorluk döneminde malvarlığının bütün kabul edilmesi reddedilip borçlunun borcu kadar malının haczedilmesi uygulaması gelmiştir.  

BORÇLUNUN SORUMLULUĞU 

  • Borç ilişkisinin taraflarından alacaklı borçludan borç ilişkisinin konusunun yerine getirilmesini isteme hakkına sahiptir. Bu talep karşısında karşı tarafın durumu sorumluluk olarak ifade edilir.

I)Kusursuz(objektif) – Kusura Dayanan (sübjektif) Sorumluluk İlkeleri:

  • Objektif sorumluluk ilkesinde nedenlerine bakılmaksızın borçlunun sorumlu tutulması söz konusudur. Önemli olan sonucun meydana getirilip getirilmediğidir.
  • Sübjektif sorumluluk ilkesinde borçlu yalnızca kusurlu olduğu durumlarda sorumlu tutulur. Borcunu ifa etmemesinin sebepleri incelenmelidir.
  • Roma’nın eski devirlerinde objektif sorumluluk yer kaplasa da ilerleyen süreçte sübjektif sorumluluk ilkesi benimsenmiştir.  
  • Iustinianus döneminde hakim görüş kusura dayanan sorumluluktur.
  • Sanayi devrimi sürecinde gelişmelerle birlikte kusursuz sorumluluk esas alınmıştır.
  • Günümüzde hakim olan ilke kusura dayanan sorumluluktur. Ancak kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulandığı durumlar da vardır.
  • Türk hukukunda kusursuz sorumluluk halleri için TMK 369, TBK 66, TBK 116, TBK 67, TBK 69 incelenebilir.

İÜHF Roma Hukuku

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir