borçlar

Malvarlığının veya İşletmenin Devrinde Borçların Geçişi

         Malvarlığı veya işletmenin devri, yapılan sözleşme ile bir malvarlığını veya işletmenin aktifinde yer alan hakların ve pasifinde yer alan borçların tümünün bir kişiden diğer kişiye devredilmesi konusunda tarafların anlaşması ve bu anlaşma uyarınca hakları ve borçları nakletmelerini ifade eder.

Malvarlığı veya işletmenin devredilmesinden önceki durumda işletme sahibi sıfatıyla borçlu ile alacaklı arasında bir işletmenin sahip olduğu tüm borçlar açısından borç ilişkisi vardır. İşletmeyi devralmak isteyen üçüncü kişi ile işletme sahibi borçlu arasında işletmenin aktifleri ve pasifleriyle birlikte işletmenin devrine ilişkin sözleşme imzalanır.

         Malvarlığı veya işletmenin devredilmesinden sonraki durumda işletmeyi devralmak isteyen üçüncü kişi, işletmenin sahip olduğu tüm borçlar için alacaklıya karşı yeni borçlu olur ve işletmeyi devreden eski borçlu da TBK m. 202/2 gereği işletmeyi devralanla beraber 2 yıllık süreyle müteselsilen sorumlu olmakla beraber işletmeyi devreden kişi sıfatıyla borçlu olarak belirtilen süre boyunca borç ilişkisinde taraf olarak yer alır.

         Tarafların anlaşması üzerine prensib gereği bütün haklar kendiliğinden devralana geçmez. Her bir hak için hakkın devrine ilişkin tasarruf işleminin gerçekleştirilmesi gerekir. Malvarlığının devri sözleşmesi bir şekle tabi değildir. Şu var ki taşınmazlara ilişkin ayni hakların devri borcunun doğabilmesi için resmi şekle uyulmuş olmalıdır.

         Yeni borçlu, malvarlığını veya işletmeyi devreden önceki borçluyla arasındaki devir sözleşmesinin geçersizliğini alacaklıya karşı ileri sürme imkanına haizdir.

         İşletmelerin Birleşmesinde Borçların Geçişi

         İşletmelerin birleşmesi durumlarında birleşmeden önceki durumda iki adet işletme olduğu varsayılırsa bu iki işletme arasında işletmelerin birleşmesine ilişkin sözleşme yapılır. Bu sözleşme ile birlikte ilk işletmenin sahip olduğu tüm borçların alacaklısı/alacaklıları ile ikinci işletmenin sahip olduğu tüm borçların alacaklısı/alacaklıları birleşecektir.

         Sözleşmenin Devri

         Sözleşmenin devredilmesinden önceki durumda sözleşmeyi devretmek isteyen ile sözleşmenin karşı tarafı arasında bir borç ilişkisi bulunmaktadır. Bu durumda sözleşmeyi devretmek isteyen taraf, sözleşmeyi devralmak isteyen üçüncü kişi ve sözleşmenin karşı tarafı arasında borç ilişkisinin devrine ilişkin sözleşme yapılır. Sonuç olarak sözleşmenin devredilmesinden sonraki durumda sözleşmeyi devralmak isteyen üçüncü kişi, borç ilişkisinin yeni tarafı olacaktır ve eski borçlu artık borç ilişkisinin tarafı olmaktan çıkar.

         Sözleşmenin devri, TBK m. 205’te düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir: “Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır. 
Sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da, sözleşmenin devri hükümlerine tabidir.
Sözleşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır.
Kanundan doğan halefiyet hâlleri ile diğer özel hükümler saklıdır.”

         Tarafların katılımıyla gerekli şartı yerine getirilse de her sözleşme bakımından taraf sıfatının devri mümkün olmaz. Bir sözleşmede borçlanılan edimin ancak bazı şartlara sahip olan kişiler tarafından ifası mümkünse bu borcu yüklenen taraf sözleşmeyi başkasına devredebilir. Öğretide, sözleşmenin devri işleminin sebepten soyut olduğu görüşü de baskın görüştür.

         Sözleşmeye Katılma

         Sözleşmeye katılma, TBK m. 206’da düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir: Sözleşmeye katılma, mevcut bir sözleşmeye taraflardan birinin yanında yer almak üzere, katılan ile bu sözleşmenin tarafları arasında yapılan ve katılanın, yanında yer aldığı tarafla birlikte, onun hak ve borçlarına sahip olması sonucunu doğuran bir anlaşmadır.
Anlaşmada aksi kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye katılan ile yanında yer aldığı taraf, sözleşmenin diğer tarafına karşı müteselsilen alacaklı ve borçlu olurlar.
Sözleşmeye katılmanın geçerliliği, katılma konusu sözleşmenin şekline bağlıdır.

         Sözleşmenin devrinden farklı olarak sözleşmeye katılmada, borca katılmaya benzer şekilde üçüncü kişi, borçlunun yani taraflardan birinin yanında olmak üzere bu sözleşmeye katılır ve yanına katıldığı taraf ile doğan borçlardan müteselsil sorumlu olur. Eğer karşılıklı bir sözleşme var ise karşı taraftan olan alacağa da müteselsilen alacaklı sıfatını kazandığı bir durumdur.

BORÇLAR GENEL İÜHF

TBK

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir