DOĞRUDANLIK: Doğrudan Uygulanırlık ve Doğrudan Etki İlkeleri

  • AT hukukunun üstünlüğü doğrudan uygulanabilirlik ve doğrudan etki ilkeleriyle birlikte uygulanır.
  • Doğrudan uygulanabilirlik ilkesi; AT kurallarının iç hukuka aktarılması için ek yasamaya ihtiyaç duyulmadan üye devletlerin hukuk sistemine dahil olması anlamına gelir.
  • Doğrudan etkili olan AT hukuku, vatandaşları doğrudan bağlanan yükümlülükleri ve ulusal mahkemelerde arayabilecekleri haklar veren yasal hükümlerdir.
  • Doğrudan uygulanabilir olan kurallar yürürlüğe girişlerini takiben otomatik olarak ulusal hukukun bir parçası olan kurallardır. Doğrudan icra olunan kurallar vatandaşların hak ve yükümlülüklerine doğrudan etki eden kurallardır.
  • Doğrudan uygulanabilir kurallar devleti ilgilendirirken doğrudan icra olunan kurallar bireylerin haklarıyla ilişkilidir.
  • Doğrudan uygulanabilir kurallar devlet görevlerini ifade eder, doğrudan icra olunan kurallar ise devletlerin topluluk hukukunu uygulama yükümlülüğünden kaynaklanan vatandaş haklarını ifade eder.
  • Doğrudan uygulanabilir hükümler ek kanunlara ihtiyaç olmaksızın üye devletlerde yürürlüğe girerken, doğrudan etkili kurallar uygulanabilir topluluk hakları yaratırlar.
  • Doğrudan etki; bireylere, davalarda güvenebilecekleri hakları tanır. Doğrudan etki önemlidir çünkü bireyler üye devletlere ATAD önünde dava açamaz. Bireyler ancak kendi devletlerine, kendi ulusal mahkemelerinde dava açabilirler. Dolayısıyla ulusal mahkemelerde AB hukukuna güvenemezlerse hakları tam anlamıyla korunamaz. Hükümler açık, net ve koşulsuz oldukları; AT ya da üye devletlerce ek tedbir gerektirmeden etkili oldukları sürece doğrudan etkiye sahip olurlar.

ÖZGÜRLÜKLER ALANI: Dolaşım Serbestisi

Antlaşma maddeleri üye devletlerin tüm vatandaşlarına, üye devletlerde iş arama amacıyla serbest dolaşım, istihdam amacıyla bir üye devlette ikame etme ve bir süre istihdam edildikten sonra dahi o ülkede kalma hakkı tanımıştır.

Dolaşım serbestisi başlangıçta doğrudan işçi hakları ile bağlantılıdır, zamanla AB vatandaşlığına geçiş ile işçi olsun olmasın tüm üye devlet vatandaşlarına genişletilmiştir.

İşçilerin dolaşım hakkı özel sektördeki işçiler ile sınırlıdır. Kamu sektörü çalışanları bu haktan faydalanamaz.

Kişilerin serbest dolaşımı kapsamında yönergeler; AB vatandaşlarının ve ailelerinin genel oturum haklarını düzenlemekte, öğrencilerin ve onların eğitim süresince ailelerinin ikamet haklarını ilgilendirmekte, kişilerin serbest dolaşım ilkesine getirilen muafiyet kurallarını belirlemektedir. Tüm bu ikamet hakları belirli koşullarda sınırlandırılmaktadır. 

İşçilerin ve İşçi Olmayanların Dolaşım Serbestisi:

  • Mahkeme uyarınca işçiler, ücretin miktarından ya da işin yarı zamanlı olmasından bağımsız olarak başka birisinin yönetiminde para karşılığında çalışan kişiler olarak tanımlanır.
  • Serbest çalışan kişiler işçi statüsünde değildir ve iş kurma haklarından yararlanırlar.
  • Bu serbestliğin önemli noktaları; istihdam, ücret ve diğer iş koşulları hususunda ulus bazında ayrım gözetilmemesidir. Böylece bireylerin fiilen yapılan istihdam tekliflerini kabul etme, bu amaçla üye devletlerde serbestçe dolaşma, istihdam amacıyla söz konusu üye devletin ulusal hukukuna uygun olarak kalabilme ve istihdam sonlandıktan sonra da orada kalabilme hakkına sahiptir.
  • Hem vatandaşlar hem yabancılar için aynı istihdam kriterleri uygulanmalıdır. Ayrımcılık istihdama erişimde ve istihdam şartlarında da yasaklanmıştır.
  • İşçilerin aynı sosyal ve vergi avantajların faydalanmaları da garanti altına alınmaktadır.
  • İşçiler aynı zamanda ev sahibi ülkede işçi sendikasına katılma hakkına da sahiptir.
  • Profesyonel sporcular da işçi statüsünde değerlendirilir ve eşit muameleye tabii olurlar.
  • Kişilerin serbest dolaşım ilkesi kamu hizmetlerine uygulanmamaktadır ancak mahkeme bunu kısıtlı bir şekilde yorumlamış, bunun devletin işveren pozisyonunda olduğu her işi kapsamadığını, sadece belirli bir bağlılığı gerektiren özel pozisyonlar için geçerli olduğunu belirtmiştir. (Devlet hastanesinde çalışan hemşire veya su tesisatçısı bu kapsamın dışındadır ama ordu subayı bu hükmün kapsamındadır.)
  • İşçi olmayanların dolaşım serbestisi, üye devlet vatandaşlarının ve ailelerinin, geçerli sağlık sigortasına sahip olmaları ve yeterli mali kaynaklara sahip olmaları durumunda ikamet haklarına sahip olmalarını kapsar.
  • Mesleki eğitim alan öğrenciler, yeterli mali kaynaklara sahip olmaları koşuluyla eğitim süreleri boyunca oturum hakkına sahiptir.  Oturum hakkı AT Antlaşmasının AB vatandaşlığını getiren 18.maddesine dayanır. 18.maddeye göre; AB vatandaşları, antlaşmada belirtilen sınırlamalar ve koşullar ile etkili olmaları için benimsenmiş önlemlere tabi olarak üye devletlerde serbest dolaşım ve ikamet hakkına sahiptir.  Söz konusu serbesti benimsenecek önlemler tarafından uygulanır olduğundan doğrudan etkili değildir.

Sermayenin Dolaşım Serbestisi:

  • Sermayenin dolaşım serbestisinde amaç, üye devletler arasında ve üye devletler ile üçüncü ülkeler arasında sermayenin dolaşımı üzerinde var olan tüm kısıtlamaların kaldırılmasıdır.
  • Sermayenin serbest dolaşımı; banka kredisi alma, gayrimenkul alanında yatırım yapma, sigorta paketleri satın alma gibi alanlarda üye devletler arasında sermayenin transferine ilişkin tüm kısıtlamaların kaldırılmasını kapsamaktadır.
  • Sermayenin serbest dolaşımı, özellikle vergilendirme veya mali kuruluşların denetlenmesine ilişkin olarak kamu politikası ve kamu güvenliği gerekçesiyle üye devletler tarafından ulusal hukukun ihlalini önlemeye yönelik olarak kısıtlandırılabilir. Sermayenin serbest dolaşımı üçüncü ülkelerle de kısıtlanabilir. Parasal birliğin işleyişine ciddi zorluklar getirmesi durumunda konsey tarafından ya da ciddi siyasi sebepler veya aciliyet durumlarında üye devletler tarafından kısıtlanabilir.
  • Üye devletler ulusal hukukun ihlal edilmesini önlemek amacıyla sermayenin dolaşım serbestisine muafiyet getirebilir.
  • Konsey, üye devletler ve üçüncü ülkeler arasında sermayenin dolaşım serbestisini düzenleme hakkına sahiptir.
  • Üye devletler aynı zamanda ciddi siyasi nedenler veya aciliyet nedeniyle tek taraflı önlem alma hakkına da sahiptir. Bu durumda üye devletlerin aldıkları önlemler konusunda komisyon ve diğer üye devletleri bilgilendirmeleri gerekir. Konsey üye devletin söz konusu önlemlerini iptal etmesi yönünde karar alabilir.

Hizmet Sağlama ve Alma Serbestisi

  • Hizmet sağlama serbestisi, üye ülkelerin birinde yerleşik olan AT vatandaşlarının başka bir üye ülkede hizmet serbestisini kapsar.
  • Hizmet özgürlüğü başka bir üye devlette yerleşimi kapsamaz. Bu durumda böyle bir hizmeti sağlayan kişi o hizmeti verebilmek için geçici bir süreliğine o ülkeye gidebilir.
  • Söz konusu üye ülke, diğer üye ülke vatandaşlarına ülkeye girmeleri ve hizmet süresi boyunca orada kalmaları, hizmet sona erdiğinde de gitmeleri için izin vermelidir. Vatandaşlığa ilişkin kısıtlamalar ya da diğer kısıtlamalar uygulanamaz.
  • Hizmet sunma serbestisi alanında sorunlar yaşanmaktadır. Öncelikle diplomaların tanınması sorununu gündeme getirmiştir. Bir kişinin başka bir üye ülkede yerleşmiş olmasından bağımsız olarak hizmet sunma serbestisi de profesyonel faaliyete ilişkin olarak diplomaların tanınması problemini getirmektedir. İkinci sorun; işletmeler kapsamında, her ulusal kanun farklı tip şirketler tanımlandığından ulusal kanunların altında oluşturulabilecek şirket tipleriyle ilgilidir. Bu tarz sorunların üstesinden gelinebilmesi için birçok yönerge kabul edilmiştir.

İş Kurma Serbestisi:

Yerleşme serbestisi, AT vatandaşlarının başka bir üye ülkede serbest iş sahibi olarak çalışma ya da şirket, firma, şube gibi bir teşebbüs kurma serbestisini kapsamaktadır.

Devlet otoritesinin uygulanmasına ilişkin faaliyetler iş kurma serbestisinin dışında kalmaktadır.

Yerleşim serbestisi bir başka ülkede bir faaliyet oluşturulmasını kapsamaktadır. Örneğin; bir mesleğin icrası ya da bağımsız bir teşebbüs, şirket ya da başka bir şirketin şubesi şeklinde iş kurulması halini alabilir.

Yerleşme serbestisinden bir başka üye serbest çalışmak ya da girişimci olmak isteyen gerçek kişiler faydalanabilir.

Yerleşme serbestisi bir üye devlette yerleşmiş olan ve başka bir üye devlette şube ya da ajans kurmak isteyen tüzel kişileri de kapsamaktadır. Bu aynı zamanda ulusal hukuku altında bir üye devlette yerleşmiş olup da AT vatandaşı olmayanların başka bir ülkede şube ya da acente kurma amacıyla yerleşme serbestisinden faydalanabileceği anlamına da gelmektedir.

Bu serbestide en büyük sorun; başka bir üye ülkede yerleşim serbestisi arayan profesyonel mesleklere(hekimler, avukatlar, mimarlar) ilişkindir. İlk başlarda üye ülkeler başka üye ülke vatandaşlarının kendi ülkelerinde bu tarz meslekleri icra etmesine izin verme konusunda isteksiz olsalar da zamanla bu izin iş kurma serbestisi altında sağlanmış ve buna yönelik tanıma yönergeleri kabul edilmiştir.

İş kurma serbestisi bir üye ülkenin bir kişinin kendi topraklarında yerleşimine vatandaşlık gibi gerekçelerle sınırlamalar getirmesini engellemektedir.

İş kurma serbestisi; kamu politikası, kamu güvenliği ve kamu sağlığı gerekçeleri ve üye ülke vatandaşlarının tabi olduğu koşullar temelinde sınırlandırılabilir. Mahkeme, piyangolar kapsamında kamu politikası kaynaklı bir istisnaya izin vermiştir.

Bir kişi bir üye ülkede eğitim almış ve o ülkede çalışmaya uygun nitelik kazanmışsa vatandaşlığa dayalı ayrımcılık yasağından ötürü o ülkede çalışma hakkı engellenemez. Ancak yeterliliklerini başka bir üye ülkede almış olan kişilere ilişkin sorunlar sürmektedir. Bu sorunun giderilmesi amacıyla bu mesleklerin icrasının uyumlaştırılması ya da diplomaların karşılıklı tanınmasına yönelik çabalar sürmektedir.

Vatandaşlık temelinde ayrımcılığın yasaklanması da iş kurma serbestisine ilişkin alanlarda önem taşır. 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir