ANAYASA YARGISI
Anayasa yargısı anayasa uygunluk denetimi yapan organlar demektir. Parlamentonun üstünlüğü anlayışını anayasanın üstünlüğü anlayışına bırakmasıyla anayasa yargısı yaygınlaşmıştır.
ANAYASA YARGISI SİSTEMLERİ
- Genel Mahkeme Sistemi
Yüksek mahkeme modeli denilebilir. Daha çok Amerika kıtasında tercih edilir. Genel mahkeme sisteminde, anayasaya uygunluk somut bir dava kapsamında yapılır.
- Özel Mahkeme Sistemi
Özel mahkeme sisteminin uygulanma alanı daha çok Avrupa’dır. Parlamenter sistem olan ülkelerde yaygındır.
DENETİMİN ZAMAN BAKIMINDAN TÜRLERİ
ÖN DENETİM
Ön denetim, parlamento tarafından kabul edilen kanunun, resmi gazetede yayınlanmadan önce yapılan anayasaya uygunluk denetimidir. En tipik uygulaması 1958 Fransız Anayasası’dır. 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Macaristan Anayasası’nda da ön denetim kabul edilmiştir.
SONRADAN DENETİM
Sonradan denetim, parlamento tarafından kabul edilen kanunun resmi gazetede yayınlanmasının arından yapılan anayasaya uygunluk denetimidir. Yaygın olan denetim şekli sonradan denetimdir. Türkiye’de sonradan denetim esastır.
TÜRKİYE’DE ANAYASA YARGISI
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
Türkiye’de 1961 Anayasası’nda, Anayasa Mahkemesi özel bir mahkeme olarak kabul edilmiştir. 1982 Anayasası ile birlikte yüksek mahkemeler arasında sayılır. 2010 Anayasa Değişiklikleri ile birlikte mahkemenin görev ve yetkileri genişlemiştir. Bireysel başvuru yolu kabul edilmiştir.
Üyelerinin Seçimi ve Nitelikleri
Anayasa’nın 146. Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 146 -Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
Görev Süresi ve Teminatı
Anayasa’nın 147. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 147 –Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
Teşkilat Yapısı
Anayasa Mahkemesi teşkilatı; Başkanlık, Genel Kurul, bölümler, komisyonlar, Genel Sekreterlik ve idari birimlerden oluşur.
ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREV VE YETKİLERİ
- Norm Denetimi
Anayasa Mahkemesi yasama işlevine sahip düzenleyici işlemlerin anayasaya uygunluğunu denetlemektedir.
- Denetime Tabi Normlar
Anayasa Mahkemesinin denetimine tabii olan normlar; kanunlar, Cumhurbaşkanlığı olağan kararnameleri, TBMM iç tüzüğü ve Anayasa değişiklikleridir.
- Dava Türleri
İptal Davası
İptal davasına soyut norm denetimi de denir. İptal davası, denetime tabii normlara karşı, Resmi Gazetede yayınlanmasından itibaren Anayasa Mahkemesine açılan dava türüdür. Türkiye’de iptal davası, normların yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından sonradan denetim türüne girer.
Anayasa’nın 150. maddesi hangi normlara karşı iptal davası açılabileciğini düzenler.
Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.
Anayasa’nın 148. maddesi ise iptal davası açılamayacak normları düzenler. Bu maddeye göre anayasaya değişikliklerinde sadece şekil bakımından iptal davası açılabilirken; olağanüstü hallerde ve savaş durumlarında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine karşı iptal davası açılamaz. Ayrıca Anayasa’nın 174. maddesinde yer alan İnkılap kanunlarına karşı da iptal davası açılamaz.
İptal davası süreye bağlıdır. Bu nedenle süre geçtikten sonra hiçbir norma karşı iptal davası açılamaz.
Şekil yönünden iptal davası açma süresi Anayasa değişiklikleri ve kanunlar için 10 gün, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve TBMM İçtüzüğü için 60 gündür. Esas bakımından iptal davası açma süresi tüm normlar için 60 gündür.
İtiraz Yolu
İtiraz yoluna somut norm denetimi de denir. Somut norm denetimi denilmesinin nedeni anayasaya aykırılığın somut bir olayda uygulanan norma karşı ileri sürülmesindendir. Somut norm denetimi sadece kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine karşı olabilir.
İtiraz yolu Anayasa’nın 152. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.
Şekil Yönünden Denetim
Anayasa’nın 148. maddesine göre, “Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez”.
Esas Yönünden Denetim
Anayasa’nın 148. maddesinde Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler denilmektedir ancak esas bakımından bir hüküm getirmemiştir.
Anayasa’nın 153. maddesinin 2. fıkrasında esastan denetime ilişkin bir sınırlama getirilmiştir. Maddeye göre, “Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez”. Buradan anlaşılacağı üzere Anayasa Mahkemesi esas bakımından denetim yaparken Anayasaya uygunluk denetimi yapar ancak yerindelik denetimi yapamaz.