1961 ANAYASASI

İlk darbe sonrası kabul edilmiştir. Buna rağmen liberal sisteme uygun bir anayasadır.

YAPIM KOŞULLARI

27 Mayıs 1960 günü 37 subaydan oluşan Milli Birlik Komitesi yönetimi ele geçirmiştir. MBK tüm yetkilere el koyarken MBK’nın başkanı Organeral Cemal Gürsel  cumhurbaşkanı, başbakan ve başkomutan yetkilerini kendisinde toplamıştır. Böylelikle kurucu iktidar yetkisi MBK’ne geçmiştir diyebiliriz.

Askeri darbeye halk bir tepki göstermediği için Türk aydınları darbeyi ihtilal olarak nitelendirmişler. Böylece darbe meşru bir nitelik kazanmıştır. 

Halkın demokratik seçimle seçtiği iktidara gayrimeşru iktidar derken askeri darbeyi yapanlara demokratik ihtilalciler, zinde kuvvetler ve devrimciler denilmiştir.

Darbeye yasal dayanak olarak Ordu İç Hizmet Kanunu’nun 34. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumak” ifadesi gösterilmeye çalışılmıştır. Ancak darbe Türk Silahlı Kuvvetleri adına yapılmamıştır. 37 cuntacı yapmıştır.

YAPIM YÖNTEMİ

Kurucu meclis tarafından yapılmıştır. Darbe sonrası meşruiyetlerini artırmak için yeni anayasa yapma girişiminde bulunmuşlardır. İstanbul Üniversitesi’nde ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan kişilerden destek alınmıştır. 

Kurucu meclis 27 Mayıs 1961 tarihinde Anayasayı kabul etmiştir. Daha sonra halkoylamasına sunulmuş ve %61.5 evet oyuyla kabul edilmiştir. Halkoylaması ile kabul ettiğimiz ilk anayasadır.

1961 ANAYASASI’NIN TEMEL ÖZELLİKLERİ

  1. Liberal Anayasal İlkeler

1961 Anayasası liberal anayasalar bakımından önem arz eden insan hakları, demokrasi, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine yer vermiştir.

Atatürk ilkeleri “Atatürkçülük” ifadesiyle Türkiyeye özgü bir ideoloji olsa da liberal anayasanın özelleri bakımından çatışan bir yanı olduğunu söylemek mümkün değildir.

  1. Sosyal Haklar

1961 Anayasası’nın en önemli özelliklerinden birisi de insan haklarına yer vermiş olmasıdır. Türkiye, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyine üye olduğundan 1961 Anayasası’nda insan hakları konusunda gelişmelere uyum sağlamıştır.

Önceki anayasalarımızda yer almayan “insan haklarına dayanan devlet” ilkesi de 1961 Anayasası’nda yerini almıştır.

Sosyal haklar, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hem uluslar arası insan hakları belgelerinde hem de anayasalarda önemli yer edinmiştir.

Siyasi partiler ve serbest seçim ilkeleri anayasalar ile güvence altına alınmıştır.

  1. Parlamenter Sistem

1924 Anayasası’nda “kuvvetler birliği görevler ayrılığı” ilkesi ile karma bir model oluşturulup yarı parlamenter sistem uygulanmıştır. 1961 Anayasası’nda ise parlamenter sistem yeniden kurulmuştur. 1961 Anayasası’na göre “Bir kimse arka arkaya iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez.”

1961 Anayasası’na göre “Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sıfatı sona erer.”

Bu iki madde ile parlamenter sisteme uygun olarak devlet başkanının tarafsızlığı sağlanmak istenmiştir.

Parlamenter sistem için zorunlu olmamakla birlikte kuvvetler ayrılığı ilkesini güçlendirmek için 1961 Anayasası’nda iki meclisli bir yasama organı öngörülmüştür.

  1. Anayasa Mahkemesinin Kurulması

1961 Anayasası’nda ilk olarak yargı ayrılığı benimsenmiştir. En önemlisi ise Anayasa Mahkemesinin kurulmasıdır. Anayasa Mahkemesinin görevi ise kanunların anayasaya uygunluğunu denetler.

1876 ve 1924 Anayasalarında yer alan “Yüce Divan” kaldırılmış 1961 Anayasası’nda yerini Anayasa mahkemesi almıştır.

Anayasa Mahkemesi yüksek bir mahkeme değildir. Özel bir mahkeme olarak düzenlenmiştir.

1971-1973 ANAYASA  DEĞİŞİKLİKLERİ

12 Mart 1971 tarihinde Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un imzalamış olduğu bir muhtıra Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a verilerek istifaya zorlanmıştır. Bu muhtıraya “21 Mart Muhtırası” denilmiştir.

Muhtıranın ardından, askerler “teknokrat hükümeti” kurdurmuşlardır. CHP Kocaeli milletvekili Nihat Erim, 26 Mart’ta CHP’den istifa ederek “partiler üstü reform hükümeti”ni kurmuştur. Bu ara dönem tarihe “12 Mart Rejimi” olarak geçmiştir. Bu dönemde ordunun desteği alınarak anayasada 1971 ve 1971 ve 1973 yıllarında önemli bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişikliklerle, yürütme güçlendirilmiş, askeri yargının alanı artırılmış ve temel hak ve hürriyetlerin alanı daraltılmıştır.

1982 ANAYASASI

1982 Anayasası darbe sonrası kabul edilmiş olan ikinci anayasadır.

YAPIM KOŞULLARI

1961 Anayasası’nda olduğu gibi darbe koşullarında hazılanmıştır. Ancak 1961’den farklı olarak askeri darbe “emir komuta zinciri içinde” Türk silahlı kuvvetleri tarafından daha profesyonelce yapılmıştır. Yapım koşulları 1961 Anayasası ile çok benzemektedir. 1980 ve 1983 yılları arasında “Geçiş Dönemi Hukuku uygulanmıştır.

12 Eylül 1980 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi 1 numaralı bildirisinde 12 Mart Harekatı’nın amacını “ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı önlemek, Devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri kaldırmaktır” şeklide açıklamıştır. Ancak 1960 Askeri Darbesi’yle iktidara sürekli müdahale etmeyi alışkanlık haline getirmiş olan darbecilerin bu açıklaması gerçek ve samimi gelmemektedir.

YAPIM YÖNTEMİ

Yapım yöntemi 1961 Anayasası ile aynıdır. Anayasa kurucu bir meclis tarafından yapılmıştır. Kurucu mecliste ise “Milli Güvenlik Konseyi” ve “Danışma Meclisi” yer alacaktır. Danışma Meclisi’nde yer alabilme şartlarından birisi “herhangi bir siyasi partiye üye olmama”dır. Anayasa yapılmış ve halkoylamasına sunulmuştur. Oylamada %91 geçerli oy alan anayasa yürürlüğe girmiştir. 

1982 ANAYASI TEMEL ÖZELLİKLERİ

  1. Atatürk Milliyetçiliği

Liberal anayasal ilkeler korunmuş. Ayrıca “Atatürkçülük” ve “Milliyetçilik” ideolojileri vurgunlamıştır. 1961 Anayasası’nda bir kez geçen Atatürk ismi 1982 Anayasası’nda 18 kez yer almıştır. 3 kez Atatürk milliyetçiliğine, 6 kez Atatürk ilke ve inkılaplarına yer verilmiştir. 134. Maddede ise Atatürkçü düşünce ifadesine yer verilmiştir.

  1. İnsan Haklarına Saygılı Devlet

İnsan hakları bakımından 1961 Anayasası ile benzer özellikler taşımaktadır. 1971 yılındaki sınırlamalar belli ölçüde kaldırılmaya çalışılmış. 2001 yılındaki değişiklikler ile de tamamen düzenlenmiştir. 1982 Anayasası’nda olağanüstü hallerde de temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmıştır.

  1. Devlet Başkanını Güçlendirme

1982 Anayasası kabul edildikten sonra gerçekleştirilen tüm anayasa değişikliklerinde devlet başkanını güçlendirme yönünde değişiklikler yapılmıştır.

Cumhurbaşkanının tarafsız olması nedeniyle yetkilerinin artırılması savunulmuştur.

  1. Askeri-Sivil Yargı Ayrılığı

Anayasada yargı ayrılığı sistemi kabul görmüş “adli ve idari” yargı ayrımı devam etmiştir. 2017 yılında Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare mahkemeleri kaldırılmıştır. Bu şekilde askeri darbeler nedeniyle oluşan askeri-sivil yargı ayrımı son bulmuştur.

Anayasa Mahkemesi 1982 Anayasası ile yüksek mahkemeler arasında yer almıştır. 2010 yılında değişiklikler yapılmış. Özellikle bireysel başvuru hakkı getirilmesi ile Anayasa Mahkemesi’nin özgürlükçü yanı gösterilmiştir.

1982 ANAYASASI’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Yapıldığı günden bu yana 19 defa değişikliğe uğramıştır. 184 maddesi değiştirilmiştir. İlk yapıldığında 177 madde olan anayasa bugün 154 maddeden oluşur. Anayasayı tümden değiştirilmek istense de bugüne kadar yapılamamıştır.

2001 yılında yapılan değişikliklerle temel hak ve özgürlükler güçlendirilmiştir.

2004 yılında yapılan değişiklikler Avrupa Birliği’ne uyum için yapılmıştır.

2007 yılında ise Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler ile Cumhurbaşkanını TBMM değil halk seçmeye başlamıştır.

2010 yılında yargı alanında önemli değişiklikler yapılmıştır. 

2017 yılında en kapsamlı değişiklik yapılmış olup hükümet sistemi değiştirilmiştir. 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir